Cepler dolunca oluyor mu her şey?!..

Her Ağustos ayında hatırlıyoruz.
Ağustos’ta olmasa hiç aklımıza gelmeyecek.
Bir deprem uzmanı, bir etkinlik, bir kaç söz tamam.
Bunlar da lazım elbette ama önem sırasına koyduk mu kaçıncı sırada gelir.
Örneğin nerede toplanacağız, bırakın depremi bir afet halinde neler yapacağız bileniniz var mı?!..
Her işimiz baştan sağma. Depremi hatırlatmak bu bilinci yerleştirmek güzel işte, köklü tedbirler nerede?..
Bu konu yerel yönetimleri aşar direk hükumetin görevidir. Ama gel gelelim toplanma yerleri AVM olmuş kimsenin haberi yok. Maazallah bir büyük depremde sokaklarda kaos çıkar, telef oluruz. Ne uğruna? rant uğruna… 3-5 kişi zengin olacak köşeyi dönecek diye, ülke başımıza yıkılacak, ağlayanımız olmayacak.
Bunlar para derdinde… Paranız batsın!..
İstanbul’da büyük bir deprem olacağını artık ilk okul çocukları bile biliyor ama koca bir vurdum duymazlık halen sürüyor. Depremi bile fırsat bilip dünyanın parasını topladılar ancak bir arpa boyu yol alındığına şahit olmadım
Örneğin, Zincirlikuyu, Levent. Ortaköy, Şişli’deki koca koca toplanma afet alanları ne oldu?.. AVM, Plaza, vb rant kapısı… Teki bile boş değil, merkezi hükumet ve yerel yönetimler el ele verip bir çırpı da 10 yıl içinde hallettiler.
Ahmet Ercan ile bu depremden hemen sonra tanışmıştık. Gazeteye gelmiş İsmail bey insanları bilinçlendirmeliyiz demişti.
Gazeteci dışında kimseye köşe yazması için yer vermem. İlk kez böylesine önemli bir konu da bizim de katkımız olsun diye Ahmet Hoca’ya yer verdim.
O günden bu yana yazar aydınlatır bizi… Zaman içinde tanışıklığımızda ilerledi. Çok şey paylaşır olduk… Radyo Spor’da program yaparken bile konuk aldım spor programına belki de bir ilki yaptık. İnsanlara yardımcı olmaya çalıştık.
İnsanları ayakta tutmaya çalışıyor demeçleri ile farkındayım.
Ama: onun bile umudunun kırıldığını hissedebiliyorum son zamanlarda,
özellikle ranta teslim olan İstanbul’u gördükçe, hem de depremin eşiğinde…
Umutlar tükeniyor,
tükendi.
çaresiz o günü bekliyoruz
teslim olmuşuz.
Cebimiz doluyor, zenginiz, paramız çok,
kibir tavan yapmış,
bana ne?!..
Anladık, gözünüz doymuyor, vicdanınızda mı kurudu!..
Cepler dolunca oluyor mu her şey?!..

YAZAR:
İSMAİL BAŞTUĞ