KÜLTÜR: 2. Dünya Savaşı’nın dönüm noktası

21 Temmuz’da vizyona giren Dunkirk adlı film, 2. Dünya Savaşı’nın dönüm noktasını anlatıyor. Batman: The Dark Knight, Inception, Interstellar gibi ödüllü filmlerin yönetmeni Christopher Nolan’ın yeni filmi Dunkirk, 21 Temmuz’da Türkiye’de vizyona girdi. II. Dünya Savaşı döneminde geçen film, Almanlardan kaçan İngiliz ve Fransız birliklerinin Kuzey Fransa’da yer alan ve filme adını veren “Dunkerque” sahilinde sıkışıp kalmasını ve oradan tahliyelerini epik bir şekilde anlatıyor.
Vizyona girmeden önce film eleştirmenlerinden oldukça olumlu değerlendirmeler alan film, kültür-sanat ve eğlence yapımlarını notlandıran metacritic.com sitesinde son 20 yılın en iyi beş Oscar adayı ve tüm zamanların en iyi ilk on savaş filmi arasında gösterildi.

Peki gerçekte Dunkirk’te neler yaşandı?
İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere Başbakanı olan Winston Churchill, 1940 yılında ünlü “Sahillerde Savaşacağız” konuşmasında bir kurtarma mucizesinden bahsetti. Fransa’nın Dunkirk sahilinden ve limanından 338 bin 226 İngiliz ve Fransız askeri olağanüstü bir şekilde tahliye edilerek, iki ülkenin savaşa devam etmesi sağlanmıştı.

Alman kıskacı
Nazi Almanyası 1939’da Polonya’yı işgal ettikten sonra İngiltere, Fransa’yı savunmak için birlikler gönderdi. Nazi Almanyası Mayıs 1940’ta Belçika ve Hollanda’ya ilerlediği sırada müttefikler ölümcül bir hata yaptı.
Fransa, Almanya sınırını, Maginot Hattı adı verilen bir dizi engel ve silah sistemleriyle savunmayı planladı.
Ancak kuzey bölgesinde herhangi bir savunma hattı oluşturulmadı ve sık ağaçlardan oluşan Ardenler Ormanı’nın olduğu bölgeye herhangi bir askeri savunma düzeni kurulmadı.

Almanların bu bölgeden geçmeyi denemeyeceği düşünüldü. Ancak Almanlar, hattın arkasından dolaşarak müttefiklerin üzerine doğru yürüdüler ve müttefikleri Belçika’ya doğru hareket etmeye zorlayarak, kuzeyde kıskaca aldılar.
Bu noktadan sonra müttefikler için tek seçenek Dunkirk’e çekilmek ve buradan İngiltere’ye geri dönmeyi ummaktı.

Hitlerin hâlâ gizemini koruyan kararı
Savaşın dönüm noktasına gelinmişti. Britanya ve Fransız kuvvetlerinin büyük bölümünün etrafı Almanlar tarafından kuşatılmıştı.
Daha sonra ise Hitler’den bugün dahi gizemini koruyan ve tarihçiler tarafından anlaşılamayan bir hamle geldi ve ordusunu durdurdu.

Müttefikler iyi bir zamanlamayla, donanma gemilerinin yanı sıra, yolcu feribotlarıyla, balıkçı tekneleriyle ve hatta yatlarla birlikte gönüllü olarak tahliye için yola çıkan siviller tarafından Dunkirk’ten taşındı. Kraliyet Hava Kuvvetleri uçakları tarafından dokuz gün boyunca desteklenen bu filo, birliklerin çoğunu kurtardı.
Nolan’ın filmi büyük bir başarı elde edeceğe benziyor. Ancak Dunkirk’te yaşanan gerçekte, Winston Churchill’in de anlattığı gibi devasa bir felaketti.
Churchill, “Savaşlar tahliye operasyonlarıyla kazanılmaz” diyordu. Bu doğru olabilir, ancak bu gerçek yine de Dunkirk’ü önemsiz kılmıyor.

BBC Türkçe