AKTÜEL: Atatürk’ün araştırdığı ‘Kayıp Kıta Mu’

Zelandiya adlı kıtanın, Pasifik Okyanusu’nda bulunmasının ardından akıllara bu soru geldi. 1930’lu yıllarda Atatürk’ün araştırdığı Mu Kıta’sı, Pasifik Okyanusu’nda bulunan, Türkiye’nin 6 katından daha büyük yüz ölçümüne sahip ve yüzde 94’ünün su altında olduğu belirlenen ‘Zelandiya’ mı?

Bilim insanları uzun zamandır, Yeni Zelanda’nın en yüksek ucu Mount Cook dağının önünde deniz dibinde yatan yükseltinin Zelandiya’nın kıta olduğunu kanıtlamaya çalışıyor.

Yeni Zelanda’da Pasifik Okyanusu’nun altında görünen Zelandiya adlı büyük kara parçasının yeni bir kıta olabileceğini açıkladı. Şimdi şu sorular soruluyor: Atatürk’ün 1930’larda araştırmaya başladığı Mu kıtası bulunmuş olabilir mi? Mu’nun rakibi Atlantis gerçekten var mıydı?

James Churchward'ın Kayıp Kıta Mu kitabındaki hayalî harita, 1927
James Churchward’ın Kayıp Kıta Mu kitabındaki hayalî harita, 1927

İngiliz asker, araştırmacı, kaşif, balık uzmanı, maden bilimcisi, tarihçi olan James Churcward’ın Kayıp Kıta Mu adlı üç kitabı, Türkiye Cumhuriyeti kurucusu M. Kemal Atatürk’ün okuduğu kitaplar arşivinde de yer almaktadır. Atatürk 1930’lu yıllarda Tahsin Mayakon (Mayatepek) Bey’i araştırma görevlisi olarak Amerika’ya yollamıştır. Mu kavmi hakkında bilgi edinmesi için birçok rapor düzenlemiştir Tahsin Bey. En ünlüsü 14. rapordur. Ön Türkler ile Mu kavmi arasındaki bağı sorgulamak babında yapılan araştırmalar sonucu Mu ile Meksika’daki kavimler ve Naacal Tabletleri arasında bir bağ bulunmuştur.

Zelandiya
Zelandiya

Zelandiya ismi ilk kez jeofizikçi Bruce Luyendyk tarafından 1995’te koyulmuştu. Araştırmacılar, Amerika Jeoloji Topluluğu dergisinde yayımlanan son çalışmada, Zelandiya’nın yüzölçümünün 5 milyon kilometrekare olduğunu belirtiyor.

Yani neredeyse Türkiye’nin altı katından daha büyük. Araştırmanın baş yazarı Nick Mortimer, “Zelandiya’yı bir kıta olarak tanımlamanın bilimsel değeri, kıtaların listesine bir isim daha eklemekten çok daha fazla” diyor.
Mortimer, Zelandiya’nın suyun altında bütün şekilde durabilmesinin, toprağın birbirine tutunma özelliği ve kıtasal kabuk üzerindeki araştırmalara yardım olacağını belirtiyor.

‘Zelandiya: Açığa Çıkan Kıtamız’ adlı kitaplarında da araştırmacılar Nick Mortimer ve Hamish Campbell, Zelandiya’nın aynı zamanda Yeni Zelanda’yı ‘ada’ konumundan ‘kıta’ konumuna taşıyacağı için önemli olduğunu söylüyorlar.

Mortimer ve Campbell, kıtanın potansiyel enerjisinin, mineraller ve doğal kaynaklarının ülkeyi ekonomik anlamda güçlendireceğini vurguluyorlar.
Araştırmacılar bir kara parçasının kıta sayılabilmesi için şu kriterleri inceliyorlar: Normal okyanus tabanından daha kalın bir kabuk olması, kendine özgü bir jeolojiye sahip olması, iyi tanımlanmış bir bölge olması, okyanus tavanından ne kadar yüksek olduğu.

Zelandiya’nın yüzde 94’ü suyun altında bulunuyor.

Kaynak: Finans Gündem