Erken seçim ihtimali…

Erken seçim ihtimali hala yüzde 90… Davutoğlu’nun saraydaki zata rağmen bir hükümet kurması mümkün değildir. İki taraf da ‘masadan kalkan taraf’ durumuna düşmek istemiyor.

Henüz CHP ön seçimlerini yapıyordu.

Biliyorsunuz ben de önseçimlerde adaydım.

O tarihlerde CHP örgütünü gezerken “Haziran’da seçim yapacağız ama siz yine de Kasım’daki bir erken seçime hazır olun” diyordum CHP üyelerine.

Bazıları gülümserken bazıları çok şaşırıyordu ve “Bu da nereden çıktı?” diye soruyordu.

Tahminim çok basitti; eğer HDP barajı aşarsa büyük ihtimalle AKP salt çoğunluğu yani tek başına iktidar olma şansını bulamayacak. Birinci parti çıkma olasılığı da yüksek, bu durumda hükümeti asla bırakmak istemeyecek ve ülkeyi tekrar bir seçime zorlayacak.

Nitekim aynen öyle oluyor.

Çünkü saraydaki zat, iktidarını sürdürebilmek için AKP’nin tek başına iktidar olmasına muhtaç.

Meclis aritmetiği aleyhine olduğu sürece ister azınlık, ister koalisyon ister çok geniş tabanlı koalisyon hükümetleri kurulsun, kendine yönelik tehdit ve tehlike hep sürecektir.

Çok büyük umutlarla bir geniş koalisyon kurulsa bile, olmadık bir zamanda verilecek bir önerge ile saraydaki zatın karizması bir anda çizilebilir ve kendini büyük bir açmazın içinde bulabilir.

AKP CHP arasında sürdürülen koalisyon görüşmeleri toplumun bazı kesimlerini çok heyecanlandırıyor.

Özellikle büyük sermaye, iş dünyası, bazı medya kuruluşları AKP CHP koalisyonunun kurulmasını çok istiyorlar.

Bu talepleri elbette anlaşılır.

Ülke ekonomisi zor durumda.

Toplumda ayrışma had safhada.

13 yıllık AKP iktidarı toplumda derin ayrılıklara yol açmış, toplum bölünmüş.

Sınırlarımızın güvenliği tehdit altında. Kendimizi her an sıcak bir savaşın içinde bulabiliriz.

Üstelik terör ve şiddet olayları da geçmişi aratacak ölçüde artmış.

Böyle bir ortamda elbette aklı başında olan herkes bir uzlaşma hükümeti kurulmasından yana olur.

Ancak, iddia ile şunu söyleyebilirim ki, saraydaki zatın komutasında AKP’nin böyle bir kaygısı yok.

Varsa bile bunu söylemeye cesaret edebilecek kadrosu yok.

Şimdi bir tahminimi paylaşmak istiyorum.

Bu tamamen tahmindir.

Bir kehanet ya da temenni değildir.

AKP ve CHP liderleri 4 saat 20 dakikalık toplantıdan sonra bir kez daha buluşmak için sözleştiler.

Bu buluşmada CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, AKP Genel Başkanı’na “Biz hükümeti kurmaya hazırız, hiçbir ön koşulumuz yok, siz hükümeti kurun, bize kaç tane ve hangi bakanlıkları verecekseniz kabulümüzdür” dese bile Davutoğlu bunu kabul etmeyecektir, edemeyecektir.

Çünkü Davutoğlu’nun saraydaki zata rağmen bir hükümet kurması mümkün değildir.

O halde koalisyon görüşmeleri neden bu kadar uzadı?

Neden topluma bir umut verilerek sanki hükümet kurulacakmış gibi yapılıyor?

Bana göre bunun nedeni çok basit.

İki taraf da “masadan kalkan taraf” durumuna düşmek istemiyor.

CHP riskleri göze alarak AKP ile koalisyon hükümetinde bir araya gelebilir.

Bunun aleyhine olacağını düşünse bile ülkenin şu anda içinde bulunduğu dönemi göz önüne alarak bir fedakârlıkta bulunabilir.

Ancak herhalde CHP yönetimi AKP’nin bir koalisyona asla yanaşmayacağını da biliyor bana göre.

Buna dayanarak masadan kalkması halinde, tüm medya iletişimi elinde tutan AKP’nin “CHP uzlaşmaz bir tavır içinde, onca çabamıza rağmen hep olmayacak şartlar ileri sürdüler, hükümeti kurmaktan kaçtılar, masayı devirdiler” diyeceğini çok iyi biliyor.

Bu tuzağa düşmemesi gerekiyor.

Ancak buna karşı AKP de saraydaki zatı heveslendiren bir erken seçim olasılığına dolu dizgin giderken “bir suçlu” bulmak zorunda. Toplumun asıl beklentisine karşı “masayı deviren tarafın” kendileri olmasını erken seçimde AKP adına bir olumsuzluk olarak görüyor.

“Biz çok çabaladık ama CHP terör örgütleriyle, bölücü hainlerle işbirliğini tercih etti” propagandasının seçimlerde etkili olacağını düşünüyor.

Sonuç olarak hala erken/tekrar seçim olasılığının yüzde 90’larda olduğu görüşümü savunuyorum. – See more at: http://www.istanbulgercegi.com/erken-secim-ihtimali-hala-yuzde-90-53461807.html#sthash.TSdsUMmq.UAbY05IK.dpuf