Kamu adına görev yapmak…

ismail bastugZor iş… Hem görev yapmak, hem derdini anlatmak… Bazıları konuyu hemen kavrar, bazıları ise olayı şahsi ele alır. Kamu adına görev yapıyorsanız, çok dikkatli olmak zorundasınız. Sorumluluğunuz okuyucuya karşı çünkü… Hemen eleştiri bombardımanı başlar… Onlar bize hesap sorar, bizde karşı tarafa…
Affedilmez hatadır, haber atlamak ve yanlış haber vermek… Yanlış haber yapmadık, şükür… Ama son 1 ay içinde 2 kez birden haber atladık… Bir gazeteci için en can sıkıcı iştir bu… Sizde olmayan bir haberi diğer gazetelerde okumak insanı kahreder!..
İlkini daha önce yazdım, biliyorsunuzdur… BJK ile ilgili idi… Tüm basını çağırıp, bize haber vermediklerinden haberi atladık. 2. Başkan Keçeli’den kargaşayı kabul ettiklerine dair beyan var. İletişimden ise açık mektuba hala yanıt yok. Artık beklemiyorum da zaten… Niyet belli demek ki…
İkincisi, CHP’nin Sürmeli Otelinde yaptığı toplantıdır… Ancak bu konuya uzun uzadıya girmek istemiyorum. Konuyu İl Başkanı Gürsel Tekin ve İlçe Başkanı Uğur Gedik ile konuştum. En azından üzüldüler ve hata olduğunu kabul ettiler. İyi niyet ve samimi bir tavır sergilediler. Zaten şüphem de yoktu. Ayrıca Gedik’in kafası şu sıralar karışık, bir de benle uğraşmasını istemem.
Sözün özü: Atladığımız haberlerin sebebi biz değiliz… Karşı taraf… Bu nedenle de sormak hakkım? Şahsım değil, yüz binlerce Beşiktaşlı için… Kamu adına görev yapıyoruz, bu unutulmasın lütfen…

Sözün bittiği yer!..
Lafın nereye gideceğini bilmeyen insanlardan hiç haz etmem… Ve hemen uzaklaşırım.
Şu yaşadığımı uzun zamandır yazmak istiyordum. Kısmet bu güne imiş…
Uzun süredir birlikte çalıştığımız bir kişi!… Küçük bir odadan yıllar içinde dev bir uluslararası kuruluşa dönünce değişmiş olacak… ”Gazeteye destek oluyoruz” gibilerinden bir söz söyledi laf arasında. Konu nereden açıldıysa!..
Demek istediği şu: gazeteye reklam veya advertorial tanıtım giriyor… Ona destek diyor…
Bende kendisine “Sen ilan – reklam -tanıtım girdiğin her gazeteye destek mi olduğunu sanıyorsun… Onu kullanmış olmayasın?” dedim.
Ona verdiğim örnekleri sizle paylaşayım:
‘Bir vefat ilanı verdiniz. Herkese ulaşmak için… Parasına puluna bakmadan!.. Şimdi Hürriyet’e destek mi oldunuz?
Gazeteler’de sayfa sayfa advertoial haberler… Ve ekler… Oralara girmek için yarış eden iş dünyası, Sabah veya Vatan’a destek mi oluyor?
Ne bileyim; Seri ilanları tamamen kapatan emlakcılar Milliyet’e mi destek veriyor? ‘
HaberTürk şu sıralar çok moda… Haliyle her taraf tanıtım… Kim kime destek oluyor acaba?’
Arz ve talep öyle dost ahbap ilişkileriyle doğmuyor. Hele iş dünyasında…
Hedef kitleniz neyse onu kullanırsınız. Bu iş bu kadar basit!… Ama milletin ağzı torba değil ki büzesin… Bazen bir yerden kaçıyor işte laf…
Konu aydınlandı tabii hemen… Ama ben, kestim anında iş ilişkisini…
Ve başta da dediğim gibi, hemen uzaklaştım!..
Bu hikayeyi niye yazdım:
“Bana destek olduğunu düşünen varsa ve bunun gibiyse, aman destek olmasın!…”demek için… Zira, en hafif deyimiyle ‘İş bilmez’ insanlarla uğraşmak istemem.

Gazeteciden dost olur mu?

Gazeteciden dost olmaz derler… Yalan tam terse iyi dost olur… Bu mantıkla ilerlersek hangi meslek sahibiyle dost olabilirsiniz? Bir düşünün hele… Bu durum, bu kişiye göre değişir tabi… Eğer sen samimi ve dürüst değilsen tabii dost olamazsın. Saklayacak gözleyecek bir şeyin varsa yanına bile yaklaşamazsın…Anlayacağınız eğer bir gazeteciden dost edinememişseniz kabahati karşı tarafta değil bence kendinizde aramanız gerekir.
Örneğin benim dostlarım yaşça benden büyüktür. Işık Üniversitesi eski rektörü Prof. Dr. Sıddık Yarman konuşmak için benle bir araya gelmek ister. Senin sohbetinden çok zevk alıyorum der. Ülker İstişare Kurulu Üyesi Metin Yurdagül’le her şeyi konuşabilirsiniz. Akıl almak için onu aradığım çoktur.
Birde yaşıtlarım var… Eski Beltur Genel Müdürü Hikmet Bulduk, İgdaş Genel Müdürü Süreyya Polat’la sohbetimizde hiç art niyet aramadım mesela… Biri Başbakanın özel kalem müdürü oldu, diğeri halen müşaviri… Her konuyu rahatlıkla konuşabilirsiniz. Diğer yandan CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin… Özel sohbetler her iki tarafa da çok şey katmıştır!.. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın sıcak kanlı hiperaktif yapısından ise bahsetmeden olmaz… Neler yaşadık neler!..
Örnekleri uzatmanın alemi yok!… Gazetecinin her kesimden dostu vardır kısaca… Ama bazıları yakın, bazıları çok yakın… Bazıları ise dost kıvamında…
Son zamanlarda dostane konuşmalara kattığım bir kişi daha var. İlk ziyaretimde anlamıştım sıcak kanlı olduğunu… Sonra o bana geldi. Telefonla da konuşmalarımız var… İnanın saatlerce muhabbet edeceğiniz biri… Hemde her sözü bir öğreti niteliğinde… Yaklaşımı, davranışları, entellektüel anlatımı insana çok şey katıyor. Geçen hafta yine öyle bir muhabbet yaptık Beşiktaş adına… İnsanlık adına…
Beşiktaş Kaymakamı Saadettin Yücel’den bahsediyorum. 24 saat cep telefonunu açık tutan, birebir halkla konuşan, her isteyenin ulaştığı Yücel’den…
Ve dikkat!… Bu insan bir siyasi değil…
Bunlar hoş şeyler… Onun için sizle paylaşmak istedim. Her şey para pul değil… Şan şöhret… Makam mevki…
Aklın varsa… Birde dostun… Sırtın yere gelmez… Mutlu olursun… Ben her dost kazandığımda seviniyorum. Ama bu iş öyle kolay değil tabi…
Özetlersek; gazeteciden dost olur. Çünkü gazetecide insandır!… Ve herkes gibi onunda dosta ihtiyacı vardır…
Yeter ki samimi olalım…