SAYI 58

GAZETE BEŞİKTAŞ,

SAYI:58, 4 ŞUBAT 2004

SAYFA 2

En güzel heykel

Beşiktaş Belediyesince yapılan Ata- türk heykeli çok be- ğenildi. Geçtiğimiz günlerde 4. Levent, bir büyük açılışa daha ev sahipliği yaptı. Beşiktaş Belediyesi tarafından yaptırılan Atatürk Heykeli, askeri bando eşliğinde görkemli bir şekilde açıldı. Heykelin açılışında, 3. Kolordu Komutanı Köksal Karabay, 52. Zırhlı Tümen Komutanı Tümgeneral Hüseyin Nus ret Daşdeler, Beşiktaş Kaymakamı Nihat Nalbant, Beşiktaş Belediyesi Başkanı Yusuf Namoğlu, askeri erken ve vatandaşlar yer aldı. Basın mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği açılışta Namoğlu, leventte açılışı gerçekleştirilen Atatürk Heykeli’nin hayata geçirilmesinden dolayı büyük bir onur duyduğunu ifade etti ve hizmetlerinin devam edeceğini belirterek sözlerini tamamladı.

Atatürk resimleri sergisi büyük ilgi görüyor

Beşiktaş Belediyesi, Cumhuriyet’in 80. yılı nedeniyle daha önce de Atatürk resimlerinden oluşan sıradışı bir sergi açmıştı. Ortaköy’den Dolmabahçe’ye kadar tüm duvarlar Atatürk’ün bugüne kadar görülmeyen resimleriyle donatılmıştı. Yapılan açıklamada bu serginin büyük ilgi gördüğü, bu nedenle de önümüzdeki aylarda da serginin kaldırılmayacağı bildirildi.

SAYFA 3

Nasıl bir belediye?

Belediye seçimleri yaklaştı. Ama vatandaşın aklı karışık. Biz de Gazete BEŞİKTAŞ olarak sözü vatandaşa bıraktık. Beşiktaşlı yaşadığı yerdeki en büyük sorunu ulaşım olarak değerlendirdi. Beşiktaş çarşı içinde yaptığımız araştırmada vatandaşın belediye başkanından öncelikle dürüstlük ve samimiyet beklediğini öğrendik. İşte bazı görüşler.
Herkes
kendi derdinde
Trafik yoğun, gıdalar çok pahalı. Milletin alım gücü yok. 300 – 500 milyon ile bir evi geçindirebilir misiniz? Yerel yönetimler ilgisiz. İçten olduklarına ben, inanmıyorum. Ne esnaf ile ne buranın yaşayanın gerçekten ne istediği, neye ihtiyacı olduğu ile ilgileniyorlar. Herkes düşmüş kendi derdine. Burnumuzdan nefes alıyoruz. Durumlar kötü. Biz Atatürkçüyüz. Bundan taviz vermiyoruz.
Beşiktaş merkezi
Emekli-46
Emekli Esnaf-64
Kimseye
güvenimiz
kalmadı
Ihlamurdere’de oturuyorum. İki sene boyunca yol üstünde çalışmaların eziyetini çektik, güzel bir şeyler bekledik, sonuçta yapıldı. Ama yine de eksikler var.
Ihlamurdere sakini
64 yaşında
Belediye ile
halk birbirinden kopuk
Ben 35 senelik Beşiktaşlıyım. Şimdi, öncelikle bir düzen, bir istikrar yok. Yollar fena. Bir kazı yapılıyor, biri kapanıyor derken biri başlıyor. Yapılsa bile tam yapılmıyor, birilerinin cebi dolsun diye tadilat yapılıyor. Çarşı içinde insanlar rahat yürüyemiyor. Sıkış tıkış… Partilerin hiçbirine artık güvenemiyorum. Umduğumuzu bulamıyoruz. Halkın hizmetinde olmalı, aksine halk belediyeye hizmet ediyor adeta. Belediye ile halk ile iç içe olmalı. Seçilecek olan belediye başkanı vatandaşıyla elele verdiği taktirde başarılı olur. Ben böyle bir belediye başkanı hayal ediyorum. Oyumu da bu yönde kullancağım. İki üç senedir elektrik konusunda şikayetlerimiz var. Kimi mahalleler, sokaklar hala karanlık. Geçen giden de korkuyor, tedirgin oluyor, kapkaç olabilir diye. Belediye başkanından öncelikle doğruluk ve dürüstlük bekliyoruz. İş nasıl olsa yapılacaktır. Yapılmadığı taktirde halk sandıkta bunun hesabını sorar.
Beşiktaş Çarşısı Sakini
58 yaşında
Ulaşım en
önemli sorun
Beşiktaş’ta ikamet ediyorum. Ulaşım sorununu yoğun bir şekilde çekiyoruz. Trafik sıkışıklığından dolayı pek çok sıkıntıyla karşılaşıyoruz. Belediye seçimlerinde partiden ziyade kişiler önemli oluyor. Ama ben sosyal demokrat bir düşünceye sahip olduğum için oyumu bu yönde kullanacağım. Belediyelerin sosyal yönleri kuvvetli olmalı, koordinasyonu iyi sağlamalı ve hizmet etmek zorunda olduğu vatandaşı küçümsememelidir.
Emrah Şengün 26,
Önder Kızıltan 25

BELTAŞ markası tekrar canlandırılıyor

Beltaş markası canlanıyor. Beltaş Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Temelli marketçilik sektöründe Beltaş’ın önemli bir ismi olduğunu, bu markanın unutulmaması gerektiğini vurgulayarak, “Beltaş’ı tekrar canlandırmak için su ve çay işine girdik. İsmimizi ürünlerde gören memnun oluyor. Kısa sürede talep arttı. Amacımıza beklediğimizden daha çabuk ulaşacağız”dedi.
Cemal Temelli konu hakkında şunları söyledi; “Marka olmak önemli ama markayı korumak daha önemlidir. Markanın korunması için faaliyetlerin sürekliliği gerekir. Çalışmalara ara vermeniz veya işi hafife almanız felaketiniz olabilir. Markalaşma sürecini bitmez. Rehavet şirketleri zor durumda bırakır. Biz bu konuyu canlı olarak yaşayan ve hisseden bir şirketiz. Vakit daha da geç olmadan markamızı koruma altına almak istedik ve bu nedenle faaliyetimize yeniden başlıyoruz. İlk etapta iki yeni ürünle tüketicinin karşısına çıktık”diyor.
Temelli ayrıca işletmenin yapısı ve yönetim anlayışı hakkında da da bilgi vererek konu hakkında şunları söyledi; “Biz şirketimizin dışında Beltaş adı altında vakıf statüsünde hizmet veren de bir kuruluşuz. Özetle, ana gayemiz hizmet üretmek. Bunu da kültür sanat faaliyetleri başta olmak üzere sosyal amaçlı bir çok işte bulunarak yapıyoruz. Onun için diğer işletmelerden farklı bir yapımız var. Yönetim Kurulu Başkanı ve üyeler düzenli olarak toplanır ve kararlar yapılacak iş sosyal amaçlı ve kişilerin faydasına ise çıkar. Aksi halde o iş kolunda faaliyet göstermeyiz. Ancak vakfımıza gelir elde atmak için anonim şirket bünyesinde şirketimizde bulunuyor. Bu şirket sayesinde yaptığımız işleri vakfa aktarıp,vakıf kanalıyla hizmet ağırlıklı faaliyetlere girebiliyoruz. Bu nedenle sistemimiz kamu veya özel şirketlere göre oldukça karmaşık gözükebilir. Ancak doğru bir stratejiyle hareket edildiği müddetçe işletmelerin yönetim anlamında çok zorluk çekebileceklerini zannetmiyorum”
Su ve çay
Temelli su ve çay konusunda da şunları söyledi;
“Marketçilik yapığımız zamanlarda Beltaş adı bir marka olmuştu. Daha sonra bu işi bıraktık. Bırakır, bırakmazda markamız unutulmaya başladı. Ancak marka değerimiz düşmedi. Bunu canlandırmak için şimdi yeni projeler üretiyoruz. Hatta iki yeni dev adım attık. Beltaş adı ile su ve çay pazarlamaya başladık. Bunları yaparken hem markamızı korumak hem de yine sosyal yönü ağır basan bir hizmet sunmak istedik. Misyonumuz kaliteli ürün sunmak ve bu kaliteli ürünün herkes tarafından alınmasını sağlamaktır. Bunun içinde fiyatları aşağıda tutmayı görev bildik. Fark yaratarak markamızı ön plana çıkarmak istiyoruz. Sıradan bir işle markalaşmanın oluşacağına inanmıyoruz. 2004 yılı programımızda tüm İstanbul’a ve Türkiye’ye yönelik bir program çalışması düşünüyoruz. Ağır ağır reklamlara ve tanıtımlara belirli mağazalara girmeye başladık. Çok güzel bir ekip oluşturduk. Biz bir yerde kamu kurumu sayılırız. Diğer firmalar gibi istismar edilmek istemiyoruz. Onun için işi sıkı tutuyoruz, bayilik için koşullarımız var. Ağır ama emin adımlarla ilerliyoruz.

SAYFA 4

IŞIK ÜNİVERSİTESİ Çarşamba konserleri

118 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan Feyziye Mektepleri Vakfı’nın son eğitim halkası Işık Üniversitesi ‘nde, kentin kargaşasından uzak, ancak kente kolay ulaşılabilir şekilde yapılandırılan Şile Kampusu Sosyal Aktivite Merkezi’nde her hafta düzenlenen”Çarşamba Konserleri “nde bu hafta piyanosuyla, besteci Melih Kibar ve yorumuyla Burcu Canbaş sahne aldı. Melih Kibar ‘ın “Hababam Sınıfı, Sessiz Veda, Yadigar, Hep Böyle Kal, Hisseli Harikalar Kumpanyası” gibi sevilen parçalarını seslendirdiği konser, Işık Üniversitesi öğrencileri ve Şile Halkı tarafından ilgiyle izlendi.
Şile Belediye Başkanı İhsan Çayıroğlu’nun da şarkılara eşlik ettiği konserde Melih Kibar; vizyona girecek olan Hababam Sınıfı filminde yer alan Masal Gibi isimli parçasını ilk defa seslendirdi. Öğrenci merkezli, proje tabanlı, araştırma geliştirme üniversitesi olan FMV Işık Üniversitesi; Şile ve Maslak’ta bulunan kampusu ile paralel olarak akademik, kültürel ve sanatsal etkinliklerini sürdürmeye devam edecek.

Showbizz Gösterisi

Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Okulları ve Işık Spor Kulübü’nün 2002-2003 yılı eğitim-öğretim yılında Türkiye ve İstanbul çapında yapılan Basketbol, Voleybol ve Yüzme alanlarında, aralarında Türkiye 1.liği, 2.liği gibi derece yapan 55 öğrencinin ödüllendirileceği bir tören düzenlendi..
Tören sonrasında; Işık Üniversitesi Oyuncuları’nın sunduğu; ” Evita, Cats, Muppet Show, Aida, The Phantom of the Opera” gibi dünyaca ünlü Broadway Müzikallerinden parçaların seslendirildiği, “SHOWBIZZ” Gösterisi sahne aldı.
Genel Sanat Yönetmenliğini Uğur Babürhan, Müzik Direktörlüğünü Serpil Günseli’nin yaptığı SHOWBIZZ Gösterisi’nde Işık Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Sıddık Yarman, “Autumn Leaves” parçasını, gösterinin Müzik Direktörü Serpil Günseli ile birlikte yorumladı. Showbizz Gösterisini izleyenler arasında Şile Belediye Başkanı Ecz.İhsan Çayıroğlu, Cumhuriyetimizin ilk öğretmenlerinden Refet Angın, Feyziye Mektepleri Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Özge Sezerman, Işık Okulları ve Işık Spor Kulübü Koordinatörü Önder Seden vardı.
Gösteri sonunda FMV Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Özge Sezerman; Işık Üniversitesi oyuncularına plaket verirken, gösterinin Genel Sanat Yönetmeni Uğur Babürhan, Işık Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Sıddık Yarman’a gösteriye katkılarından dolayı Işık Üniversitesi oyuncuları adına teşekkür plaketi verdi.

Türkiye’nin gururu

“.. Bir toprağa bir çiçek ekiyorsunuz, yaşaması için su vereceksiniz, ne gerekiyorsa… Önemsemek lazım. Bunun için savaşıyorum…” Bu sözler, uluslararası başarılara imza atan Mimar Sinan Üniversitesi Prof. Devrim Erbil’e ait. 50 yılını verdiği çizgiler – renkler dünyasına katkısı ile parmakla gösterilen isimlerden biri. Şimdi, kendisi bu 100 yüze adlı sergi ile bir dönemin kapılarını kapatıyor, yeni bir dönem için hazırlanıyor. İş kulelerinde bu hafta gerçekleşecek sergi, sanat çevresinden bir çok ismi de bir araya getiriyor. Bu resimler ne hissettirir, düşüncesiyle, kültür sanat çevresinden bir çok ünlü isim, kitabın oluşumunda katkıda bulunmuş. Kitap, bu ünlü isimlerin resme nasıl bakıyor, neler hissediyor sorusunun çarpıcı yanıtını alabilecekleri bir kaynak niteliğinde.
“Benim resimlerim üzerinde Selim İleri’den Bedri Baykam’a Ayşe Kulin’den İlhan Berk’ine önde gelen isimler yazı yazdılar. Benim resmimi nasıl görüyorlar, kaleme aldılar. Neler hissettiler neler düşündüler… Bu dünyada ilk defa yapılmış bir deneme. Bu yazılar bir kitapta toplandı. Resme nasıl bakılıyor, bunları merak ediyorum”
Türkiye’de bir ilke imza atan Erbil, bugün Çağdaş Sanat Müzesini kazandırdı ve dur durak bilmiyor. Sanat bir paylaşımdır diyen Erbil, bakın çizgilerle dolu dünyasını nasıl anlatıyor:
“Önce şiirle başladım. Balıkesir’de ilk orta ve lise öğrenimimi gördüm. 16 sayfalık öyküler yazıyordum. O esnada da resim yapardım, yetenekliydim ancak ortaya çıkmış değildi. Ortaokulda Sırrı Özbay hocamız, bize yön verdi. Açıkçası, lisede ciddi anlamda resim yapmaya başladım. Lisede İrfan hocam beni yönlendirdi Resim dünyasını keşfettiğim zaman, adeta çıldırdım. 1957 yılında da artık akademide öğrenciydim”
15 yaşında iken peyzaj çalışmalarından tutun bir çok esere kadar imza atan Erbil, insanın içselleştirdiği bir çok konuyu fırçasına yansıtıyor. Dış unsurları da çok çeşitli tekniklerle kullanıyor. Şiirsel bir soyutlama yapıyorum dediği çalışmalar ve retrospektif niteliğindeki yarım asırlık eserler, karma bir sergi niteliğinde bu hafta sizlerle İş Kuleleri’nde buluşuyor. Şimdi yeni projeleri hayata geçireceğini söyleyen Erbil, sanat bir buluşma, paylaşım platformudur, diyor. Prof. Devrim Erbil, çizgisini şöyle ifade ediyor:
“Resim bir özgünlük, bir kişilik ise onunla aynı dalga boyundadır, duyarlılık… Eskiden mutlaka bir akım olmalıydı anlayışı hakimdi bu yüzyılda artık akım değil, özgünlük önemli. Ben, insanın iç – dış dünyasını şiirsel bir soyutlama yapıyorum. Konular elbette önemli, çizgiler yan yana geliyorsa onların kalınlığı inceliği vurgusu şiddeti gibi resmin teknik unsurları buna hizmet edercesine kullanmaya çalışıyorum. Coşkun anlatım deyince bunda hüzün de hakim olabilir. Ayrı uçlar olarak görmemek gerek. Biri diğerini içinde taşır, bir ikilemdir. Dengeyi ararsanız, hayatın içinde dengesizlik hakimdir ve sanatçı bunu bilerek dengeyi kendi oluşturmalı”
Balıkesirli sanatçı, geçmişinde müze müdürlüğü ve bir eğitmen olarak da karşımıza çıkıyor. Ülkemizde bir sanatçı iki koltuğunda çok karpuz taşımalı diyor ve sanatın daha geniş kitlelere ulaşması için mücadele ettiğini vurguluyor. Düşüncelerinden biri olan Balıkesir’deki Çağdaş Sanat Müzesi, bir ilk olma özelliğini taşıyor. Bu konuda Erbil şunları söylüyor:
“Bir Anadolu kentinde yaşayan bir sanatçıya müze açması önemli. Devrim Erbil Sanat Müzesi -Balıkesir bir buçuk yıl önce açıldı. Bir kent kendi yetiştirdiği sanatçıya sahip çıktığının bir göstergesi. Ben bunun Anadolu’da yaygınlaşmasının çok anlamlı olacağı kanısındayım. Böylelikle bir yarış başlar, açıkçası sanat bir yarıştır. Kişinin, ülkelerin… Bu yarıştan halk yararlanır. Balıkesir’deki açılacak olan müze, bağış eserler ile oluşacak. Benim müzem ile çağdaş sanat müzesi ikisi aynı yapıda buluşuyor. Diğer katlarda sanat atölyelerinin olacağı bir proje bu. Her şeyden önce bir yerel yönetimin açtığı Türkiye’de bir ilk müze olacak. Ayrıca, sanat etkinlikleri de gerçekleşecek. Devrim Erbil olarak, kendi adıma bir vakıf kuruyorum. Vakfın amacı, önce müzeyi yaşatmak. Dernek kuracağız, kültürel etkinlikler gerçekleştireceğiz. Balıkesir’in bir kültür kenti olmanın yolunda olduğunu görecekler. Elbette, bu bir kent için prestijdir, bu bir yarışı başlatmaz mı? Başlamalı, Konyalılar kıskanmamalı, Yozgatlılar kıskanmalı İzmirliler… Bizim de sanatçılarımız var, demeliler. Bu da kültürel bir başarı demektir”
Bir çok teknikle uğraşan Erbil, Türkiye’de ilk defa kaplamalar ile yapılan bir resim Malkuteri, resmi halı’ya, vitray’a aktarmış. Gravür, serigrafi ile de uğraşan Erbil, 8 yıldır düşüncesi olan Saçları kirpikleri ve bedenin çeşitli bölgelerinde yer alan kıllar üzerine bir figür yapmak istediğini ifade ediyor.

SAYFA 5

TANITIM – SERGİLER

‘Kırmızı’Akatlar Kültür Merkezinde

Plastik sanatların değişik anlayışlarını tek bir rengin odağından süzülerek bir araya getiren “Kırmızı” adlı karma sergi, Galeri Binyıl’da izlenmeye devam ediyor. İnsanda daha çok savaş, aşk, seks, şiddet gibi konuları çağrıştırması ile akla getirilebilecek olan kırmızı rengi, galerideki resimlerde çekicilik oluşturması ve dinamizm vermesiyle de etkinliğe ayrı bir anlam yüklüyor. Sergiye yapıtlarıyla Özdemir Altan, Mustafa Ata ve Şükrü Karakuş gibi ustalar katılıyor.
21 Şubat’a kadar Akatlar Kültür Merkezi’nde izleyebilirsiniz.
Tel: 351 97 13

‘Işığın Peşinde’

Bölent Özgören’in, ağırlıkla Ayvalık, Kazdağları, Toroslar, konya, Antalya, Nevşehir, Göller Bölgesi, Acıgöl, Afyon ve Denizli gibi coğrafyaları kadrajına sığdırdığı siyah beyaz yapıtları İstanbul Fotoğraf Merkezi Galeris’nde izlenmeye devam ediyor. Tam 20 yıldır kişisel sergi açmamış olan Özgören, sanat anlayışını şöyle özetliyor: “Siyah-beyaz teknikle dingin ve sakin bir duyu yaratmak olarak tanımlayabilirim.”
Sergiyi 20 Mart’a kadar İstanbul Fotoğraf merkezi’nde görebilirsiniz.
Tel: 238 11 60

SAYFA 6

Sevgiliye özel

Desa’da yüzde 40 indirim
Seyahate çıkacaklar için iyi bir haber. Ya da ne zamandır iyi bir valize ihtiyacı olanlar için harika bir haber. Desa tüm ürünlerinde yüzde 40’a varan indirim uyguluyor. Samsonite’nin fonksiyonel valiz ve seyahat setleri çok hafif ve ekstra kapasite için genişleyebilecek şekilde üretilmiş.
Kampanya Herry’de
Kadın modasında modern çizgisi, özgün tasarımlarıyla dikkat çeken Herry şimdilerde, gardıropları yenileme fırsatı sunuyor. Herry’nin ince düz çizgili yün kumaşlar, yün örmeler kürkler saten ve uçuşan şifonlara ağırlık verdiği 2003/2004 sonbahar kış koleksiyonu şimdi yüzde 70 indirimli satılıyor. Pantolonlar 39, ceketler 59, montlar 29 milyon lira. Ayrıca 5 taksit de yaptırabilirsiniz. Ayrıca Herry, Advantage, Bonus Card, İdeal Card ve World Card ile 5 taksitli alışveriş yapılabildiği gibi tek taksitle yapılan ödemelerde yüzde 3, taksitli alışverişlerde de yüzde 1 ödül puan kazandırıyor.
Waikiki ile yenilenin
LC Waikiki ve Yapı Kredi Worldcard işbirliği çok cazip fırsatlar sunuyor. LC Waikiki mağazalarından 15 şubata kadar Worldcard ile alışveriş yapanlar, tüm ürünlerde hem 6 yerine 8 Worldrtaksit hem de yüzde 30’a varan indirim fırsatından yararlanacak, ayrıca 2 kat Worldpuan kazanacak.
DKNY jeans yine gözde
İstanbul DKNY mağazalarında yüzde 50’ye varan indirim şubat ayı ortasına kadar devam ediyor. Rahat ama seçkin çizgilerden oluşan DKNY ve DKNY Jeans metropol hayatının kargaşası içinde rahatına düşkün ve tarzı olan herkesin giyebileceği kadın erkek kıyafetleriyle tüketicisiyle buluşuyor. Pastel renklerin hakim olduğu kış koleksiyonunda bele oturan ceketler şık etekler, dar pantolonlar, şık paltolar yer alıyor. Erkek koleksiyonunda ise boğazlı kazaklar, yün hırkalar, ince çizgili pantolonlar sezonun gözdeleri. Deri ceketler de kıyafetleri tamamlayacak şıklıkta.
Tommy koleksiyonu
Tommy Hilfiger baylara özel bir koleksiyon sunuyor. Freedom Collection’ın kadranında Tommy’nin ana renkleri olan kırmızı beyaz ve mavi çarpıcı bir şekilde kullanılmış. Tommy Hilfiger’in yeni koleksiyonu sportif yaşamayı ve iş hayatında başarılı olmayı seven tüm bayların ve genç neslin yeni saat markası olacak.
Saks, iç giyimde kalite
Saks ince görünmek isteyen bayanlar için Saks Body Form’u üretti. Bu yeni ürünle kadınların bacakları yumuşak ve estetik bedenleri incecik görünecek. 20 denye likradan üretilen Saks Body Form, bedeninizle barışık günler geçirmeniz için size özel. Saks, ayrıca iç giyimine önem veren beyler için çok şık bir koleksiyon hazırladı. Son yılların teknolojisiyle üretilen seamless çamaşırlar terletmiyor dikiş izi bırakmıyor. Saks man koleksiyonu rahatını seven şık görünmek isteyen her erkeğin tercih edeceği modeller içermektedir.
Kinetix’ten yeni modeller
Doğa sporları yapmayı sevenler için Kinetix yeni model botlar üretti. Yılın her mevsimi rahatlıkla kullanabileceğiniz Kinetix’in tüm modellerini satış noktalarından ve Flo Shoe Store’lardan satın alabilirsiniz. Kinetix’in aksesuar koleksiyonunda yer alan seyahat çantaları, bell bag ürünleri fonksiyonel iç donanımı ve şık görünümü ile yol arkadaşınız olacak.

Sevgililer Günü’nüz kutlu olsun

Zeki Triko, 2004 iç giyim koleksiyonunda ilk indirimini Sevgililer Günü için yaptı. Zeki Triko’da %50’ye varan indirimler bulunuyor.
Merks&Spencer’de Sevgililer Günü’ne özel iç giyim promosyonu düzenledi. İki iç giyim ürünü alan herkese %15 indirim yapılıyor.
Lc Waikiki de Sevgililer Günü için indirim uyguluyor. 150 milyonun üzerindeki tüm alışverişlerde Emre ltuğ’un “Sıcak” albüm CD’si hediye ediliyor, ayrıca %50’ye varan indirim uygulanıyor.
City Sun Solarium, Sevgililer Günü için çiftlere %25 indirim uyguluyor.
Benetton, Sevgililer Günü nedeniyle bugüne özel gül baskılı tişörtler hazırladı. Kırmızı, beyaz ve siyah renk seçenekleri olan bluzların fiyatı 39.950.000 TL.
Atasay Kuyumculuk Sevgililer Günü için özel bir koleksiyon hazırladı. Atasay Kuyumculuk’tan bilezikler 245-375, takı setleri 500-650 milyon lira arasında değişiyor.
Swatch, Sevgililer Günü için yepyeni bir saat üretti. Saatin saniyesinde küçük bir kalp bulunuyor.

OTOMOBİL

Mazda 3’e güvenin

Geçen senenin sonuna doğru “Efsane geri dönüyor” sloganıyla tanıtılan Mazda 3 övgüleri hak eden bir otomobil olduğunu gösterdi. ABS, kilitlenmeyi önleyen fren sistemi (EBD), mekanik fren destek sistemi (MBA) ve patinaj kontrol sistemi (TCS) yanı sıra dinamik denge kontrolü (DSC direksiyonun az ya da çok çevrilmesine göre yani direksiyon açısını ölçerek fren kuvveti uygulayarak kaymayı önleyen sistem) ile aktif güvenlik konusunda rahatlık sağlıyor. Artık yaygınlaşmaya başlayan orta konsül dizaynını çarpıcı bir örneğini Mazda3’de görmek mümkün. Özellikle klima ve CD radyo sitemlerinin detay düğmeleri, konsül üzerinde bir aykırılık yaratmıyor. Tüm çarpışmalarda darbe enerjisini etkin bir biçimde dağıtan “Maidas” teknolojisi ve iki aşamalı açılan hava yastıkları da cabası.

MOTORSİKLET

F650 GS kadınları düşündü

Çift ateşleme sistemi kapasiteyi önemli ölçüde artıran ve daha çok fonksiyonlu bir yazılım sunan yeni bir motor sistemiyle beraber gelen F 650 GS’nin yeni modeli özellikle kadınlara kolaylık sağlıyor. Kadın sürücüler açısından önemli bir sorun olan geniş açılı debriyaj kolunu ortadan kaldıran F 650 GS küçük elli sürücüler için bile sağlam bir kavrama sağlayan ve gerekirse açısı değiştirilebilen bir debriyaj koluna sahip.
652 m3’lük motora sahip yeni model ayrıca çok düşük yakıt tüketimi ile tanınar önceki modelden bile yüzde 6 (90 km hızda 3.2 litre/100km) daha az yakıt harcıyor. Motosikletin geliştirilen ön bölüm tasarımı Büyük GS’yi andıran ön çamurluk, yeni hava giriş paneli ve logo plakası, yenilenmiş rüzgarlık ve daha büyük farlar, F 650 GS serisindeki her iki modele de daha özel ve etkileyici bir görünüm kazandırıyor.

SAYFA 7

SİNEMALAR

Gothika
Zeki ve saygı duyulan bir suçlu psikoloğu olan Dr. Miranda Grey neyin mantıklı olduğu, neyin olmadığı konusunda bir uzmandır. Psikiyatri Koğuşunun başında bulunan kocasının yardımlarıyla, Chloe gibi psikolojik olarak zarar görmüş ve satanist işkencelerle cinayet işlemiş hastalara yardım etmeye çalışmaktadır…

Son Samuray
Yüzbaşı Nathan Algren akıntıya kapılmış bir adamdır. Bir zamanlar katıldığı savaşlar artık uzak ve anlamsız görünmektedir. O zamanlar onuru ve ülkesi için yaşamını tehlikeye atmıştır, ama, Kuzey-Güney Savaşı’ndan bu yana geçen yıllarda dünya değişmiştir… Oldukça heyecanlı bir film. Aksiyon sahneleri muhteşem.

Vizontele Tuba
Türkiye’nin Güneydoğusu’nda, herkesin ve her şeyin “uzağında” küçük bir masal şehrinde geçer hikaye. 1980 yılının yaz ayları… Tüm ülke siyasi bir kaosun içindedir… Yılmaz Erdoğan’ın yapıtı olan Vizontele Tuuba, daha önce çekilmiş olan Vizontele’yi seyirci açısından geçeceğe benzer.

Kayıp Balık Nemo
Birbirlerinden ayrı düşen baba-oğul iki palyaço balığının kimi zaman keyifli, kimi zaman hüzünlü yolculuğu anlatılır. Aşırı ihtiyatlı baba balık Marlin ile meraklı oğlu Nemo’nun olağanüstü serüvenine dost canlısı ama unutkan Dory de eşlik eder… Bu filmi kaçırmamanızı tavsiye ederiz.

SPOR YAZILARI

Sayfa 10

Yine hakem!.

Ne oldu böyle, ne oldu sana Kartal?
İlk yarıda fırtına gibi estin, 4 maçta telef oldun gittin, kuşa döndün!
Mum gibi eriyorsun, taraftarını da kahrediyorsun…
Ama paniğe gerek yok, toparlanırsın… Bunlar da geçer. Yeter ki, hatalardan ders al…
Gelelim maça…
Kısaca anlatmak gerekirse, 54 dakika sıkıntı veren bir mücadele… Daha doğrusu didişme.. Tek renkli anı 9. dakika. Tehlike Ankaragücü’nden… Yılmaz’ın ara pasında Cordoba ile karşı karşıya kalan Hakan Keleş iyi aşırtamayınca top Kolombiyalı’dan sekti. Meşin yuvarlağı önünde bulan genç Umut iyi vuramayınca, Beşiktaş şükretti.
54’te Tayfur ceza alanına girerken çaktı, Zafer’den dönen topu Tümer ağlara yolladı. Ancak hakem ofsayt gerekçesiyle golü iptal etti.
İşte bu dakikadan sonra Kartal biraz canlanır gibi oldu. Ortaya da nispeten seyredilir bir oyun çıktı. 59’da Sergen kaleye şut atma yerine topuk pası yapma ihtiyacını duyunca bu defa golden olan taraf Beşiktaş oldu.
71’de Beşiktaş bu defa Ankaragücü’nün milli kalecisi Zafer’e şükretti. Ahmet Yıldırım’ın kendi kale sahasından doldurduğu topu zamanlama hatası yapıp kontrol edemeyen Zafer kaçırınca, takipci Serdar, Kartal’ı hiç ummadığı bir anda öne geçiriverdi: 1-0.
73’te Özgür, İbrahim’i ceza sahasında yaka-paça yere indirdi. Hakem Bülent Uzun buz gibi penaltıyı es geçerek “devam” dedi.
82’de kaptan Tayfur Erhan’la-Umut arasına girerek mutlak bir golü önledi.
85’te Faruk’un vuruşunda topa son anda dokunan Hüseyin Ankaragücü’ne bir puan getiren golü attı.
Hakem Bülent Uzun da yedek kulübesinden fırlayıp yan hakem Koray Gencerler’in kolunu yapışan, “Bu gol buz gibi ofsayt, görmüyor musun?” diyen Tümer’e kırmızı kart gösterdi.
Maç da 1-1 berabere biterken, Kartal’ın iki puanı uçtu.

GÖRMEDİKLERİNİZ DUYMADIKLARINIZ

Lucescu: Oyun devam ediyor: Beşiktaş Teknik Direktörü Lucescu, 2 puan kaybettikleri Ankaragücü karşılaşmasından sonra hakemlere yüklendi ve “Bizim şampiyonluğumuzu engellemek istiyenler görevlerini devam ettiriyorlar” dedi. Hakemin sertliklere göz yumduğunu, kartını cebinde unuttuğunu vurgulayan Lucescu şöyle konuştu: “İbrahim’e yapılan haket kesin penaltıydı. Dikkat edin maçın kopma noktası olabilirdi. Ama verilmedi. Bizi engellemek isteyenler başarılı olamayacaklar.”
Menejer Sinan Engin çileden çıktı: Beşiktaş’ın Menajeri Sinan Engin ise çok öfkeliydi. “Bülent Uzun kötü değil, rezalet maç yönetti. Cem Papila’dan bile kötüydü. Bari puanları eşitleyelim. Ondan sonra yeniden başlayalım. Futbolcularımız hakem tarafından durduruldu. Hakem maçın kasedini bir izlesin. Sergen’e yapılanlara bir baksın. Ondan sonra konuşalım. Bizim Ankaragücü’ne sözümüz yok. Onlar aslanlar gibi çıkıp mücadele etti” dedi.
Hakem Bülent Uzun’un hataları: Hakem Bülent Uzun kötü bir yönetim gösterdiği maçta 9 hata yaptı. Beşiktaş’ın bir penaltısını vermedi. Tek doğru kararı Tümer’in ofsayt diye sayılmayan golüydü. Bunda da Yan Hakem Mustafa Eyisoy’un pozisyonu iyi süzmesi yatıyordu. Uzun’a sadece düdüğü çalmak kaldı. Uzun, özellikle Ankaragücülü futbolcuların sertliklerine göz yumdu. Kartını kullanacağına o uyarı yapmakla yetindi. İşte Uzun’un yanlışları:
1- Dk: 12-Erhan Zago’nun dizine vuruyor, sarı kart yok.
2- Dk: 19-Gole giden Sergen’i İsmet ceza yayı üzerinde yatarak faulle durduruyor. Açık sarı kartlık bu pozisyonda Uzun “devam” diyor..
3- Dk: 35 Yılmaz, Pancu’yu yaka-paça indiriyor. Yılmaz’ın bundan önce de Beşiktaşlı futbolculara sert hareketleri var. Ne kart ne de faul. Karar: Yine devam…
4- Dk: 41 Ergin, orta alanda Serdar’ı biçiyor. Ne faul var ne de kart!
5- Dk: 45 Serdar ile Özgür horoz gibi kafa kafaya birbirlerini itiyorlar, Uzun uyarıda bile bulunmaya gerek görmüyor.
6- Dk: 49 Umut faullü bir şekilde Pancu’ya giriyor. Uzun ise devam ettiriyor.
7- Dk: 50 Umut bu topla gole giderken Zago kendisini indiriyor. Oysa Zago son adam, Uzun’sa sarıyı çıkartıyor.
8- Dk: 52 Tolga, Sergen’in yere indiriyor, Uzun’dan “Tık” yok.
9- Dk: 73 Özgür, İbrahim’i ceza sahası içinde kolundan çekip yere düşürüyor. Uzun yüzde yüz penaltıyı görmezden geliyor.

SAYFA 9

Sonunda gitti

Dünya kupasında attığı goller ve saç sitiliyle Japonların gönlünde taht kuran İlhan Mansız, transferi için önerilen 15 milyon dolarlık transfer parasıyla Beşiktaş’tan ayrıldı. Japonya Birinci Ligi (J1) takımlarından Vissel Kobe’den astronomik bir teklif alan yıldız futbolcu, ailesiyle de görüşerek son kararını verdi. Yıllık 2 milyon dolardan 5 senelik anlaşmayı kabul eden İlhan, Japonya’da çıkacağı reklam gelirlerinden de yüzde 40 pay alacak. Japonların Beckham’ı olarak ünlenen ve Japonlar tarafından attığı her adım izlenen İlhan için şimdiden 2 milyon forma hazırlandı. Bunun yanında Vissel Kobe Kulübünün Başkanı, “İlhan Japonya’ya geldiğinde Dünya kupasındaki gibi Samuray saç stiline bürünecek çünkü vatandaşlarımız İlhan’ı o şekilde beğeniyorlar” şeklinde açıklama yaptı. Beşiktaş cephesi ise bonservis ücretini 5 milyon dolara çıkararak sıkı bir pazarlık sonucu İlhan’ı Kobe’ye sattı. İkinci Başkan Hüsnü Güreli, Mansız’ın kendi isteği ile ayrıldığına dikkat çekerken, “Bizi Japonya’da en iyi şekilde temsil edecektir. O her zaman bu takımın yıldızı olarak kalacaktır. Transferden kulüp kasasına 5 milyon dolar girecek” dedi. Mansız’ın Beşiktaş’tan ayrılma kararını kısa bir süre içinde vermesinin ardından Beşiktaşlı taraftarlar da bu hıza şaşırdı. Taraftar, İlhan’ın gidişini farklı yorumluyor. Uzun bir süredir gol atamayan Mansız, sakatlığının da bir türlü düzelmemesi ve performansının düşüşü ile Beşiktaşlılar tarafından eskisi kadar çok tutulmuyordu. Ama yine de ayrı bir havası olduğu ve hırçınlığı ile bile olsa sevildiği bir gerçekti. Şimdi onun gidişinin ardından taraftar şöyle konuşuyor:
Her şey para değil
Siyah beyaz derneğinden Hakan Aksoy
İlhan sezon sonu gitseydi daha iyi olurdu. Beşiktaş’ın son dönemde 3 maç üstüste kötü futbolu sonucu ortada kötü senaryolar dönüyor. Ama aşkın muhasebesi olmaz. İlhan’ın gidişi doğru zamanda olmadı. 5 milyon dolar kulübün cebine girdi ama kulüple taraftar öyle bir hale geldi ki, artık herkes Hüsnü Güreli oldu. Yarın taraftar gişe hasılatı hesaplarını da yapar duruma gelecek gibi görünüyor. Her şeye muhasebe hesabıyla bakamazsınız. İlhan’ın gidişinin doğru zaman olmamasının nedeni arkasında alternatif olarak 3-4 tane adam olmamasından kaynaklanıyor. Takım bundan sonra kötüye giderse, 5 milyon dolar getirdi diye sevinenler bile döner. Şu anda Beşiktaş’ı elbirliği ile nasıl şampiyon yapmayız senaryoları var. Oysa kötü günde güç birliği yapmak, takıma sahip çıkmak gerekiyor. İyi kral kötü dönemde kraldır. Her şey para değil, yeter artık insanlar böyle düşünmesin.
Beşiktaş kültürüne ne oluyor?
Kartaladam grubundan Barış
İlhan, nice kuru kuru oynayıp giden profesyonel futbolcudan farklıydı. Futbol oynamaktan gerçekten zevk alıyordu. Bizim halı saha maçlarımızda olduğu gibi top kafasının üstünden geçip giderken elle tutuyor, hakem dur diyince durmuyor, maç içinde sinirlenince kendini tutmuyordu. Gönderiliş tarzı da çok kötüydü. Serdar Bilgili, forma sattırdığı için kullanmak lazım diye beyanat verdi, aynı Nouma’yı kullandıkları gibi onu da kullanıp attılar. İlhan gidiyor diye herkesin sanki para kendi cebine giriyormuşçasına para hesabı yapması ise Beşiktaş kültürünün yok edilmesi anlamına geliyor. Herkes önce parayı düşünmeye başladı. Sanırız yavaş yavaş Serdar Bilgili kültürü taraftara da bulaşıyor.
İyi ki sattılar
100. yıl Beşiktaşlılar Der. üyesi E. Ülkügüner
İlhan Mansız’ın Beşiktaş’tan ayrılmasını çok olumlu buluyorum. Çünkü geçen sene ve bu sene takımına fazla bir şey veremedi. Aynı zamanda sakatlıkları var ve onlar yine nüksedebilir. Hazır bir fırsat çıkmışken gitmesi iyi oldu diye düşünüyorum. Mansız, Beşiktaş’ta dengeleri de bozuyordu. Tamamen diğer futbolculardan kopuk bir hayat yaşıyordu. Takım arkadaşlarıyla bağları da kuvvetli değildi. Şımarmıştı da. Onun yerine bir forvet gerekmiyor çünkü Ilie, Mansız’dan çok daha iyi bir futbolcu. Ona Galatasaray’dayken de hayrandım. Birkaç hafta sonra bize İlhan’ı unutturur diye düşünüyorum.
İlhan’ın yeri doldurulamayacak
Beşiktaşlılar Cem. Bşk. Şenol Demirağ
İlhan’ın gidişini kulübün kasasına girmiş bir kar olarak değerlendiriyorum. Bu transferi doğru buluyorum. Ama onun yerine bir oyuncu alınsaydı çok iyi olacaktı. İlhan’ı bu takım çok arayacak. Çünkü takım gol sıkıntısına girmiş durumda ve bu Beşiktaş için bir problem. İlhan’ı kişilik olarak beğeniyordum dürüst biriydi. Takıma yüzlerce taraftar kazandırdı imajıyla ve tarzıyla. Ama ne oldu şimdi, kulübün kasasına para girdi. İlhan’ın yerinin doldurulması zor görünüyor. Şimdi forvette bir eksik var. Önemli bir silahımızı vermiş olduk. Şampiyonluk bu yüzden kaçarsa çok kötü olur.
İlhan, zamansız gitti
UNİBJK’den Güney
İlhan’ın satılması sadece para için yapıldı. Çünkü ileride piyasası olamayacaktı. En uygun zaman bulundu. Satılması lazımdı ama adam yok. Mantıklı bakınca yüksek bir paraya yapılan bu transferi haklı buluyorum ama duygusal olarak bakınca zamansız buluyorum. Sinan ve Ilie henüz hazır değiller. Şampiyonluğu kaybetmeyiz İlhan’ın gidişiyle belki ama, onu şimdi göndermek cesaretli ve tehlikeli bir karar diye düşünüyorum. Daum zamanında Nihat satılmıştı ve şampiyonluk gitmişti, umarım şimdi böyle bir şey olmaz.

Görev dağılımı yapıldı

BJK Yönetim Kurulu görev dağılımı açıklandı. 25 Ocak 2004 tarihinde yapılan seçimle göreve gelen Yönetim kurulu üyelerinin görev dağılımı belli oldu. İsimler şöyle:
Serdar Bilgili Yönetim Kurulu Başkanı, Hüsnü Güreli II. Başkan: İcra Kurulu Başkanı, Haşmet Bedii Kürüm Futbol Şubesinden Sorumlu Asbaşkan; Muhasip Üye, Muzaffer Nasıroğlu Transfer Komitesinden sorumlu Asbaşkan, İbrahim Özdoğan Asbaşkan, Cengiz Kaptanoğlu Asbaşkan, İsmail Ünal Genel Sekreter, Behçet Ümitlen Veznedar Üye/ Jimnastik Şubesi, Erol Obdan Pazarlama Komitesi Başkanı, İlhan Durusoy Tesisler ve Yatırımlar Komitesi Başkanı, Gürol Kaymak Hukuk Komitesi Başkanı, Fikret Ercan İletişim Komitesi Başkanı, Ahmet Kavalcı Amatör Şubeler ve Voleybol Şubesi sorumlusu , Cem Bilge Basketbol Şubesi Başkanı, Hüseyin Mican Futbol Altyapı Komitesi Başkanı, Deniz Atalay Dernekler Sorumlusu , Eski yönetim kurulu üyesi Prof. Dr. Mete Düren Sağlık Kurulu Başkanı.

Final maçı İstanbul’da

2005 yılında Şampiyonlar Ligi Finali İkitelli’de Olimpiyat Stadı’nda oynanacak.
Stade de France (Paris), Estadio do Dragao (Porto), Jose Alvalade ve Estadio da Luz (Lizbon) ve Vicente Calderon (Madrid) statlarını geride bırakan Olimpiyat Stadı için UEFA’nın Genel sekreteri Lars Christer Olsson, “Orada aradığımız herşey vardı. Yeni düzenlemeler yapılması konusunda da garanti aldık. türkiye’ye daha önce böyle bir organizasyon verilmemesi de kararda etkili oldu” dedi.

Giunti bir ay yok

Bursaspor maçında sakatlanan Giunti’nin bir ay sahalardan uzak kalacağı belirtildi. MR’ı çekilen İtalyan oyuncunun sağ üst ön adalesinde yırtık tespit edildi.
Giunti’nin 4 hafta sahalardan uzak kalacak olmasına, Ankaragücü maçında sarı kart görerek cezalı duruma düşen Tayfur ve kırmızı kart gören Tümer’in de eklenmesiyle Kartal’ın orta sahası adeta felç oldu.
Şampiyonluk yarışında büyük yara alan Kartal’ın oyuncu olarakta eksik kalması teknik heyeti düşün- dürüyor. Futbolcuların ise daha profesyonelce davranması bekleniyor.

SAYFA 8

İTÜ hafif geldi

ARAS İTÜ-BEŞİKTAŞ: 72-85
SALON: Ayazağa
HAKEMLER: Mehmet Keseratar xxx, Can Kanan xxx, Deniz Kıyak xxx
1.PERİYOT: 14-21 DEVRE: 36-43 3.PERİYOT: 55-68
ARAS İTÜ: Mert x 3, Warren xx 4, Levent Türknar x 5, Harun xx 13, Holloway xx 16, Ufuk x, Ümit x 4, Serdar x 2, Lett xxx 20, Holden x 5
BEŞİKTAŞ: El Amin xxx 8, Nedim xxx 19, Faruk x, Tolga xx 6, Mustafa xxx 11, Cuthrell xxxx 18, Ayuso xxx 19, Ruzic x 4, Hüseyin x,
Erkekler 1. Basketbol Ligi’nde Beşiktaş, Ayazağa Salonu’nda Aras İTÜ’yü 85-72 mağlup etti. Baştan sona maçı önde götüren Kartal böylece üçüncü sıradaki yerini perçinledi. Son periyotta İTÜ farkı 5 sayıya kadar indirdi ama Beşiktaş 11-0’lık bir seri yakalayıp arayı açtı ve karşılaşmayı kazanmayı başardı. Siyah-Beyazlı taraftarlar salonu tıklım tıklım doldururken karşılaşmayı Beşiktaş Başkanı Serdar Bilgili ile birlikte futbol takımının menajeri Sinan Engin de izledi.

BEŞİKTAŞ: 82
URLA BEL. GENÇLİK: 71
Türkiye Bayanlar Basketbol Ligi’nde Beşiktaş, Urla Belediyesi Gençlik’i 82-71 yendi. Kartal, BJK Süleyman Seba Spor Salonu’nda yapılan maçın ilk yarısını da 39-27 önde kapadı.

BEŞİKTAŞ: 1
TOKAT BELEDİYESİ
PLEVNESPOR: 3
SALON: Burhan Felek
HAKEMLER: Hayrettin Durak xx, Turgay Özyılmaz xx
BEŞİKTAŞ: McMillan xx, Burak xx, Soner xx, Uğur xx, Walker xx, Jason xx (Kerem xx)
TOKAT BELERİYESİ PLEVNE: Ufuk xxx, Nebetov xxx, Aytekin xx, Emre xx, Serdar xx, Kirchev xxx (Alper xx, Mehmet x)
SETLER: 22-25, 25-23, 25-27, 15-25
SÜRE: 95 Dakika (23, 24, 28, 20)
Erkekler Voleybol Birinci Ligi’nde Tokat Belediyesi Plevnespor, deplasmanda Beşiktaş’ı 3-1 yendi.

ECZACIBAŞI: 3
BEŞİKTAŞ: 0
SALON: Eczacıbaşı
HAKEMLER: Orhan Utkan xxx, Atilla Erinç xxx
ECZACIBAŞI: Bahar xx, Natalia xx, Özlem xx, Ruziç xx, Rangelova xx, Çiğdem xx (Gülden xx)
BEŞİKTAŞ: Arzu xx, Dos Santos xxx, Emel x, Deniz x, Elisangele x, Julia xx (Nihan x, Melek x)
SETLER: 25-19, 25-22, 25-17
SÜRE: 58 Dakika (19, 21, 18)
Bayanlar Voleybol Birinci Ligi’nde Eczacıbaşı, Beşiktaş’ı 3-0 yenerek yenilmezliğini sürdürdü.

Fener farkı 3’e indirdi

Fenerbahçe iyi oynamasa da puanları üçerr üçer cebe koyuyor. Beşiktaş’ın Başkent’te 3 puan bıraktığı 20. haftada Kanarya küme düşmeme mücadelesi veren Elazığ’ı Tuncay’ın tek golüyle devirdi: 1-0 Sarı-Lacivertliler’in ortaya koyduğu futbol yavandı. 4. dakikada Hooijdonk’un sertbest atıştan gönderdiği top Elazığ kalesinin yan direğinde patladı. 21’de Hollandalı frikikten yine çaktı, 30 metreden köşeye mermi gibi giden topu kaleci König yumruklayarak kornere gönderdi. 30.dakikada Hooijdonk yine frikikten bu defa üst direği salladı. 45+1’de Tuncay orta alandan aldığı topla daldı. 2 savunma oyuncusunu çalımladı sert vurdu: 1-0. İkinci yarıda da karşılıklı ataklar ve tehlikeler vardı ama Fenerbahçe genelde oyunun kontrolunü elinde tuttu. 84.dakikada Ümit’in yandan ortasında top üst direkten döndü. Maçı da 1-0 Fener kazandı.

Cimbom’da aşı tutmuyor

Galatasaray mehter takımı gibi oldu. Gaziantep karşısında fırtına gibi esip rakibini 3-0 gibi farklı bir skorla deviren Cim-Bom dün Bursa önünde kedi gibiydi. İlk 45 dakikayı idare etti. İkinci 45’te ise Bursa’nın 0-0’ı korumak için kendi sahasına çekilmesinden faydalanarak atak göründü.
Ancak bu yarıda da yüzde yüz golleri kaçıran taraf Bursaspor oldu. Koskoca maçta Galatasaray’ın kombine bir atağı yoktu. Kanatları hiç çalışmadı. Mücadele ise sadece ikinci yarıda vardı.48’de Hakan Şükür’ün şutu yan direkte patladı. 59’da Sertan’ın yerden gönderdiği topa bu defa Bursalı Osterc ayak koydu. Bu top da yan direkten döndü.77’de de Sertan’ın vuruşunda top yan direğin dışına çarpıp auta gitti.

Çöpü bile değerli

Belediyeler 2003 yılında 19 çöp toplama ve genel temizlik ihalesi sonuçlandırarak, 106 trilyon 867 milyar lira harcadı.
İstanbul’un çöpü, firmaları zengin etti. Kentteki 15 belediye, 2003’te çıktığı 19 çöp toplama ve genel temizlik ihalesiyle 16 ayrı firmaya toplam 106 trilyon 867 milyar lira ödedi.
Tüm Türkiye’de ise belediyeler çöp ve temizlik için 37 ihale yaparak 146 trilyon 583 milyar lira harcadı.
Böylece belediyelerin çöp toplama ve genel 73’lük dilimini sadece İstanbul’un 15 belediyesi oluşturdu.

Gitti 15 trilyon

Ehliyetsiz kişilerin yaptıkları kurban kesim hataları yüzünden kurban derilerinin yüzde 25’inin heba olduğu ortaya çıktı. Buna göre ortaya çıkan zarar 15 trilyona ulaşıyor. Çöpe atılan bağırsaklardan tutunda birçok nedenden kaynaklanan hatalardan dolayı milli servet kaybının yaklaşık 15 trilyon olduğu belirtilirken uzmanlar, bilinçsiz kesimin çok büyük zararlara yol açtığının altını çiziyor. Kurban Bayramında Türkiye genelinde 5 milyon adet küçükbaş, 121 bin adet de büyükbaş hayvanın kesildiğini belirten uzmanlar, heba olan hayvan derilerinin dikkat çekici boyutlarda olduğunu vurguluyorlar. Kurban derilerinin en yaygın kullanım alanının giysi üretimi olduğunu belirten uzmanlar “Türkiye’de üretilen deri giysilerinin de yüzde 80’ininyurdışına ihraç ediliyor”diyor. Uzmanlar kesime dikkat edilmesi ve toplanan derilerin en az hatayla deri sanayine ulaştırılması gerektiğine dikkat çekerken, konu hakkında şunları söylüyor:
“Bir adet tuzlanmış yaş koyun derisi ortalama 10 milyon, sığır derisinin kilosu ise ortalama 2 milyon liradır. Kesilen hayvan sayısı dikkate alındığında trilyonlar ortaya çıkmaktadır. Hayvanlara sürülen boyalar yüzme ve saklama yanlışları nedeniyle kurban derilerinin yüzde 25’i heba oluyor. Yüzde 50’si çöpe atılan bağırsakları da eklersek yaklaşık 15 trilyon liralık bir milli servet yok oluyor. Ne acı ki bu durumla her bayramda karşılaşıyoruz.”