Çok bilinmeyenli denklem!..

Konu çok kafamda da, önem sırasına göre bir kaçına değineyim. Bu sefer dış politika ve ekonomiye girmeden, yeni bir partinin kurulması, erken seçim tartışmaları, belediyelerin durumu, şehirlerin içler acısı halinin itirafı ve tabii Beşiktaş’a bir göz atalım!..
Ama önce Cumhuriyet Bayramınızı kutlayarak söze başlamak istiyorum. Daha bundan bir kaç yıl önce Atatürk’ün neredeyse kıyasıya eleştirildiği, Türk Bayrağı’nın birçok yerden indirildiği bir dönemden yeniden Atatürk’ü, “Ulu Önder” olarak hatırlamamız ve şanlı bayrağımızı göğsümüze taktığımıza şahit oluyor ve hem sevini-yor hem de gülümsüyorum!..
Allaha şükür bizler hiç bir zaman Ata’mızı ve bayrağımızı indirmedik, her zaman gururla taşıdık, samimiyetsizlere karşı da hep dik durduk, her platformda değerlerimizi savunduk.
UYKULAR KAÇAR MI?!..
Gelelim kafamı meşgul eden konulara… Meral Akşener’in partisi hakkında Gazete Beşiktaş’ta önemli 3 yorum var. Can Ataklı, Mahmut Övür ve Özkan Altıntaş değişik ve önemli tespitlerde bulunmuşlar. Üç ayrı yorum ve analiz mutlaka sizlerinde bu parti konusunda ufkunuzu açacaktır. İyi Parti hakkında ben geniş bir yorum yapmak istemiyorum, dediğim gibi zaten 3 ünlü ismin analizi doyurucu. Sadece şunu söyleyeyim İyi Parti anladığım kadarı ile ANAP’a benzeyecek… Genç Parti gibi diyenler de var. Biraz daha AK Parti’nin ilk kuruluş yıllarını hatırla-tacak, biraz daha Türkeş’in genel başkan olduğu MHP’yi andıracak sanki. Radikallerin dışında, tüm eği-limleri aynı çatı altında toplayacak.
…Ve en önemlisi de birçok partiden oy devşirecek.
Amblemi ve ismi eleştirmek ise yanlış, ilk önce hep böyle olur, zaman içinde oturur.
Özetle bekleyip görmek lazım!..
1980’li yılların başından bu yana siyasetin içindeyim tabii gazeteci olarak, bir uzun süre de siyasilere danışmanlık yaparak… AP, MSP, MHP, CHP dönemlerini saymıyorum bile, SHP dönemini de SODEP dönemini de SP, DYP, ANAP dönemini de bizzat yaşadım, yazdım. Tespitim köklü partiler, altyapısı olmayanlar bir süre parlıyor, tek başına iktidar bile olabiliyor. Sonra sönüp gidiyor!.. Hele hele tek adam partisi iseler, sabun köpüğü gibi hepsi… Onun için Meral Akşener’in partisi de bana bu çağrışımı yapıyor ne yalan söyleyeyim. İlk seçimde neler yapar? derseniz, uykuları kaçırır derim… Ama sonuç?!.. Bunu kimse bilmiyor şimdilik.
Çünkü 2019 zaten başlı başına çok bilinmeyenli denklem gibi!..
ŞEHİRLERİN RUHU KALMADI!..
Belediyelerin durumu ortada, sapır sapır dökülüyorlar. Hiç bir dönem böylesi bir olay yaşamadı Türkiye… Seçimle geldiler, istifa ile gidiyorlar. Varsa suçları görevden alırsın olur biter. Bu adamlar niye ayrılıyor? Herhalde bir açıklama yaparlar. Erdoğan İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı iken, ben Hürriyet ve Milliyet gurubunda iş yaşamı ekleri vardı, orada köşe yazıları yazıyordum. Sonra Ali Müfit Gürtuna geldi, çok iyi görüşür ve sohbet ederdik. Daha önce Dalan, ardından, Sözen… Hepsi ile tanışırım. Hiç biri İstanbul’a ihanet ettik demedi. Ama hataları yokmuydu? Bence vardı!..
Erdoğan geçenlerde İstanbul’a yapılanlar hakkında çok ağır konuştu. Herhalde Kadir Topbaş dönemini kastetti. Doğru söyledikleri, ama iktidar kimde bakmak gerekmez mi? İhanet edildi ise şehre, durdurmak için geç kalmadık mı?.. Bakın hala ne binalar yapılıyor, yeşil alan kalmadı çevremizde… Şehrin içlerini saymıyorum bile… Beşiktaş hattındaki, Maslak, Levent, Zincirlikuyu zaten bitmiş… Birçok bölge aynı durumda… Örneğin; sık sık Atatürk Havalimanı’na gidiyorum. Sahilden gitsem dev plazalar, E-5’ten gitsem aynı, E-6’dan gitsem yine aynı… Ne deniz görünüyor ne de yeşil!.. Şehrin ruhu kalmadı, boğuluyoruz. Madem İstanbul’u mahvettik diyoruz, hemen durdurun!.. Çünkü aynen devam ediyor katliam!.. Sade İstanbul’da değil birçok il ve ilçede durum aynı, hatta tatil yörelerinde bile… 3-5 kişi cebini dolduracak diye rant ekonomisi, yönetici müteahit ilişkileri almış başını gidiyor!.. Bu kadar parayı nereye götüreceklerse?!..
Son günlerde adeta bir yaprak dökümü!.. Belediye başkanları peşi sıra bırakıyor makamları… Neden belli değil?.. FETÖ’den mi? Ranttan mı? Hırsızlıktan mı? Neden?..
Kamuoyu bir cevap bekliyor. Ama hangisinden olursa olsun, suçlar çok büyük ve çok geç kalındı… Umarım bunların hepsinden hesap sorulur.
***
Bir de şöyle bir şey var;
Son zamanlarda bilgi akıyor, tüm belediyeler incelenecek diye… Gayet doğal incelensin tabii ama zamanlama manidar?..
Anlaşılan seçimler kapıda!..
O zaman;
Radyo Beşiktaş’ta geleneksel programlar başlıyor yeniden…
Siyaset ağırlıklı belediyeler ve yerel yönetimleri konuşacağız. Kenti ele alacağız. Tanınmış gazeteciler ve her kesimden siyasetçiler yer alacak. İşin doğrusu yanlışını öğreniriz, YAKINDA!..

Önce Beşiktaş

Gazetemizin sürmanşetinde de verdiğimiz gibi Beşiktaş, Avrupa’da başka, Türkiye’de başka… Spor otoriteleri bunu tartışıyor şimdi…
Bunun birkaç nedeni var, bence Avrupa’da futbol oynatıyorlar, hakemler öne çıkmıyor, rakip takım analizini tam yapamıyor, futbolcular da bu tip vitrinleri seviyor. İç maçlara gelince, olay tam tersi… Durum böyle oluncu da siyahla beyaz gibi bir durum ortaya çıkıyor. Beşiktaş daha güçlü ve dişli bir kaç rakip karşısında Avrupa Kupaları’nda neler yapacak onu da bir görelim sonra yeni bir analiz yaparız. Ancak Kara Kartal Şampiyonlar Ligi’nde gerçekten gururumuz oldu. Süper Ligte ise üstüste 3. şampiyonluğu verirler mi biraz zor?!.. Gerçi Siyah-Beyazlılar şampiyonluğu söke söke almalı, ama devamlı çelme yiyor gibi geliyor bana!.. Hatalı kartlar, tartışılan kararlar ve tabii Beşiktaş’ın üstüste yaptığı maçlar bunda büyük rol oynuyor.
Benimde çok sevdiğim ve yakın tanıdığım eski Beşiktaş Belediye Başkanı, şimdinin MHK Başkanı Yusuf Namoğlu’na aman dikkat diyorum!..
Bir konu daha var Beşiktaş genelinde geçen hafta tartışılan, oldukça can sıkıcı..
Stadı kim yaptı?.. Tabii Beşiktaş yaptı. Spor Toto para vermiş. Verecek tabii… Sponsor olmuşlar, Beşiktaş’ta büyük bir marka, Spor Toto’nun tanıtımını yapmış. Yani karşılıklı bir çalışma, ortak fayda!.. Bence bunun tartışılması bile saçmalık.
Diğer bir konu da; Beşiktaş’ın çok borçlandığı… Son zamanlarda konuşulan bir durum… Ligte üstüste alınan şampiyonluklar, Avrupa’daki başarılar bu durumun üstünü örtüyor hiç dillendirilmiyor diyen bir kesim var camia da… Durum böyleyse iyi değil!.. Demirören’in bıraktığı tablo ortada iken, har vurup harman savurmak, kulubü borçlandırmak gelecek acısından işi berbat hale getirir. Bence her iki konuda da bir açıklama yapıp kamuoyuna doyurucu bir bilgi verilmesi lazım. Yoksa bu tür konuların konuşulması, sosyal medyaya kadar düşmesi ve daha önemlisi camia içinde uluorta tartışılması Beşiktaş’a zarar vermektedir.
Her zaman ne diyoruz?
“ÖNCE BEŞİKTAŞ”