Kişisel mi, kurumsal mı?

Gazete Beşiktaş, bağımsız siyasi bir gazete..
Ben de genellikle yerel yönetimleri yazıyorum. Kamuoyu çok şeyi merak ediyor ve bize soruyor. Daha çok mahalleler ile ilgili… Yapılması gereken konular hakkında… Yıllardır da şikayetler bu yöndedir. Yani ilçenin geneli hakkında…
Size bu konuda yaptığımız çalışmaları ve yapabileceklerimiz hakkında birkaç bilgi vereyim… Hem de duyuru yapmış olurum…
***
Takip ettiğimiz olaylar bellidir bizim. Özellikle ben ve bir arkadaşımız daha ağırlıkla olarak yerel yönetimlere bakıyoruz. Haber atlamadan sizlere yansıtmak önceliğimiz. 2000 yılından bu yana da yapılan haberlerle ilgili tüm aşvivlerimiz herkese açıktır. Ayrıca bir de Beşiktaş Medya Grup adında bir platform oluşturduk, Herkes burada istediği haberi yayınlayabiliyor, yorum yapıyor.
***
Haberleri yayınlarken, gerçek kişilerin söylemleri üzerine kuruyoruz tüm gelişmeleri.. Delilleri de sunuyoruz. İddialar ve karşı iddialar, yapılanlar ve yapılmak istenenler, her iki tarafa da söz hakkı vererek, olayları paylaşmak biz gazetecilerin görevidir. Ve bilen bilir, bu ilk kuraldır.
Gazetemiz aylık olduğundan bazı haberler ister istemez diğer sayıda yer alıyor. Bu nedenle günlük olarak internet sitemizden bizleri takip etmenizde yarar var. Haberi aradınız bulamadınız, direkt gazeteyi arayın herkes yardımcı olacaktır. Bu arada bizim marka ve lisanslı isimlerimizi kullanan sosyal medya trollerine de dikkat derim. Yasal yollara başvurulmuştur bunlarla ilgili…
***
Madem söz konusu yerel yönetimler. Ve benim ilgi alanım.. Hem İstanbul, hem de Beşiktaş… Buradan devam edelim.
Bu güne kadar belediyenin yapmak istedikleri ve vatandaşın karşı durduğu birkaç konuyu hem sayfamda hem de köşemde gündeme getirmiştim. Seçim öncesi ve sonrasındaki hoş olmayan gelişmelerinden başlayarak, parklardaki Beltaş kafelerinin özelleştirilmek istendiğini, Kadrolaşmayı, Beltaş işçilerinin direnişini, Etiler’de yapılacak olan AVM, Akmerkez, Zorlu ve Çiftçiler gibi inşaatları… Hatta neden bilinmez, siyaseten ölmüş, birçok kişi bu konu da çark ederken ve haber konusu olmak istemezken, bu konuda Eyüp Muhcu ve Hüseyin Sağ ile söyleşi bile yaptık. Yorum aldık. Ardından parklara baz istasyonu haberi, Abbasağa’daki kafe inşaatı en çok ses getiren haberlerimiz oldu. Beşiktaş’ın suların altında kalışı manşet oldu, Boğaz’ın kirliliği de… Haziran Hareketi işçi kardeşlerimizin en beğendiği 1. sayfaydı. Şu anda aklıma gelmeyen o kadar çok haber yaptık ki sadece yerel bazda belki yüzlercesi vardır…
***
Şunu söyleyeyim, bu haberleri kullandık, ama herkese de söz hakkı verdik. Belediyenin basın toplantısını da okuyucularımızla paylaştık. “Halkın istemediği olmaz” diye, karşı tarafından da sözlerini kullandık. “Yalan bilgiler dolaşıyor söylemini de kullandık”
Baz istasyonlarıyla da ilgili açıklama geldi. “Bizim yetkimiz de değil…” diye bunu da kullandık. Hatta basın toplantısında ben bizzat bir arkadaşımızla katıldık, ilk ağızdan yetkililere konuları sordum. Bunlar resmi açıklama ise, doğu kabul etmek lazım dedim. Ama takip etmeye de devam ederiz diye de ekledim. Her bilgiyi ilgilisine sorarız, kimseyle samimiyetimiz yok ama birçok meclis üyesiyle yüzyüze ve telefonla sorular sormuşuzdur. Bilgi almışızdır. Bu şekilde yazmışızdır.
Unutmadan: 1 yıllık icraatlerin sergilendiği basın toplantısına ise gitmedik. Katılmayacağımızı da resmi bir biçimde duyurduk. Çünkü orada öyle bir ortamda soru sorulamayacağını ve geniş yanıtlar da alınamayacağını biliyorduk. Ancak belediyenin internet sitesindeki açıklamasını da verdik, haber atlamamak adına… Eğer bu konuda Radyo Beşiktaş’a gelmek isteyen varsa, canlı bir yayın yapabiliriz. Daha önce de bunu duyurmuştuk keza, ama bir cevap gelmemişti.
***
Şahsi konulara gelince, gazete olarak girmemeye özen gösteriyoruz. Yoksa o kadar çok yapılacak haber var ki, magazin gazetesi solda sıfır kalır bizim yapacağımız dedikodu ve kulis haberleriyle… Ancak 16 yıldır buna yapmadık, yapmayız. Gazeteciler bu yola girmemelidir diye düşünüyoruz.
***
Ancak son zamanlarda sosyal alanda yayınlanan ve açıklama gerektirecek bazı belge niteliğinde mala mülke dönük mesajlar var. Dökümanlar var!.. Bence, bunlara da bir yanıt verilmelidir. Bir açıklama yapılması ve kamuoyunun tatmin edilmesi lazım. Veya maksatlı ise konunun mahkemeye taşınması bile icap eder. Ancak o zaman doğru yanlışı öğrenebiliriz.
Çünkü biz, haklı olduğumuz ama rahatsızlık duyduğumuz durumlarda hep öyle yaptık ve her zaman da yaparız. Örneğin yazdık, cevap verdik, bilgi ve belge yayınladık, kirli yüzleri deşifre ettik. Algı operasyonlarına geçit vermedik, mahkemelere taşındık. Size savcının haklılığımızı kanıtlayan yazdığı gerekçeleri bir göstersem küçük dilinizi yutarsınız!..
Belki bir gün!..
Ama dedim ya, bizim işimiz şahıslarla değil, kurumsal ve kamuoyuna yöneliktir. Bunu anlamakta bazıları için zordur!.. Biraz da nereden baktığınıza bağlıdır!..