SAYI 50

GAZETE BEŞİKTAŞ,

SAYI:50, 10 ARALIK 2003

SAYFA 2

Levent Çarşısı’na makyaj yapılıyor

BEŞİKTAŞ – LEVENT Terörden büyük yara alan Levent Çarşısı esnafı dertli… Kanlı saldırılara hedef olan HSBC Bankası ve olaydan etkilenen Levent Çarşı’nın yeniden eski canlılığına kavuşturulması için Beşiktaş Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu kolları sıvadı. Bombalara hedef olan HSBC binasıyla birlikte Levent Çarşı’nın imajının zedelendiğini ve bölge halkına olumsuz etki yarattığını ifade eden Yusuf Namoğlu, HSBC binasının yenilenmesiyle birlikte çarşının da baştan aşağıya yenilenme çalışmalarını başlattı. Bombalamadan sonra Levent Çarşı içinde birçok binanın hasar gördüğünü ifade eden Namoğlu, “Belediyenin hazırladığı yeni konsept ile çarşı yeniden hayat bulacak” dedi.
Yüzün üzerinde dükkanın bulunduğu Levent Çarşı’nın yenilenme çalışmasıyla semt sakinleri yanı sıra esnafa da moral getireceğini ifade eden başkan Namoğlu çarşısının imaj yenileme çalışmaları esnaf ile birlikte yürütülecek. Binaların dış çephe görüntüsünden yerdeki kaldırıma kadar herşey yenilenecek.Hayata geçirilecek proje sayesinde çarşının bombalanmış imajı silinecek,vatandaşın yeniden çarşıya gelmesi sağlanacak”diye konuştu.
Pırıl pırıl oluyor
Beşiktaş Belediyesi tarafından hazırlanan Levent Çarşısı ve çevresi kentsel tasarım projesi çercevesinde öncelikle dış çephe yenilemeleri yapılacak.
Projeye katılmayan esnafa ise belediye çeşitli yollardan yaptırım uygulayacak. Levent çarşısına dönük başlatılan imaj çalışması çercevesinde reklam tabelalarının yerleştirilmesinden dükkanların boyanacağı renge kadarher türlü detay Beşiktaş Belediyesi tarafından belirlendi. Pastel renkler ağırlıklı olacak dış cephelerin yanısıra görüntü bozan klimalarda disipline edilecek.
HSBC’deki
tadilat 6 ay sürer
Bombalanan bankanın mal sahibinin BDDK olduğunu söyleyen Beşiktaş Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu binayı yeniden ayağa kaldırmak için değerinin en az yüzde 10’u kadar masraf yapılacağını söyledi. Emlakcılara göre binanın değeri milyonlarca dolar. Bombanın etkisiyle ön dış cephesi yok olan 60 metre yükseklikteki yapının asma tavanları da tamamen çöktü. Yenileme çalışmalarını üstlenen Koray inşaat Firması, çalışmaların en az 6 ay süreceğini ifade ediyor. Binanın yeniden yapılanmasıyla ilgili hazırlanan rapora göre, firma binanın dış cephesinin eskisi gibi olması yönünde BDDK’ya teklif sundu. Kararın BDDK tarafından verileceği öğrenildi.

SAYFA 3

Hayat normale döndü

İstanbulda meydana gelen 4 terör olayının failleri bir bir yakalandı.Yapılan araştırmalar ile olayı organize eden örgüt ve bağlantılara ulaşılmaya çalışılıyor.
Olayın üzerinden bir ayla yakın zaman geçti, yaralar sarılıyor, yıkıntılar tamir edilmeye başlandı. Levent’teki yollar araç ve yaya trafiğine açıldı.
Polis geniş çaplı
araştırmaları sürdürüyor
Beşiktaş-Levent’teki HSBC Bankın genel müdürlük binasını bombalayan kişinin de kimliği geçtiğimiz hafta içinde belirlenmişti. HSBC bankı bombalayan ve kendiside paramparça olarak ölen kişinin kimliği İlyas Kuncak olarak açıklandı. Kuncak’ın El-Kaide örgütü ile bağlantılsı olduğu kesinleşti. Kuncak’ın gözaltına alınan kızı ve oğlu ise serbest bırakıldı. İlyas Kuncak’ın kızı ve oğlu fırsatı kaçırmadı ve serbest kalır kalmaz fikirlerini açıkça söylemeye başladı.
Öte yandan, HSBC Bankı bombalayan törörist’in kızının El-Kaide örgütünün önde gelen isimlerinden Abdülkadir Karakuş’un karısı Fulya Karakuş’la çok sıkı dost olduğu belirlendi.
Teröristin
oğlu ve kızıyla röportaj
İlyas Kuncak’ın oğlu Nurullah Kuncak ve kızı Hübeyda Kuncak ile yapılan röportajda edinilen izlenim; “Olaydan fazla etkilenmedikleri yönündeydi…” Özellikle İngiliz ve Yahudilerin öldürülmesinden dolayı üzülmediklerini açıkça söylüyorlardı. Ayrıca DNA testine rağmen olayı babalarının gerçekleştirdiğinde kesinleşmediğini ima eder haldeydiler.
Kuncak’ın kızı ve oğlu “Babamız Umre’de” derken, olayı babamız gerçekleştirse dahi ve de teröristse bile biz onu seviyoruz” şeklinde konuştular.

SAYFA 4

Luce’ye şiir yazdı

Şimdilerde yeni bir dizinin hazırlıkları yapılıyor. Latif Demirci’nin karakteri Press Bey, bir aksilik çıkmazsa ocak ayında televizyonlarda olacak. Tam olarak 3 kişiden oluşan ekibin en önemli ortak özelliği Beşiktaşlılıkları. Oğuz Aral’ın Gırgır dönemini yakalayan ve Leman Dergisi’nde 11 senedir mizah yazarlığı yapan, Vedat Özdemiroğlu da, bu kadronun bir parçası. Tam anlamıyla doğuştan bir Beşiktaşlı olan Özdemiroğlu, dedesinin ve babasının koyu bir Beşiktaş taraftarı olması nedeniyle, doğduktan sonra isminin akıbeti bir maça bağlanmış. Beşiktaşlılığının nasıl başladığının hikayesini Özdemiroğlu’ndan dinleyelim:
Nasıl Beşiktaşlı oldunuz?
“Ben Beşiktaşlı doğdum. Biliyorum çok klasik bir cevap ama, benimkisi biraz farklı. Aile olarak, Beşiktaşlılığımızın tarihi, 1903’e kadar gider. Ondan öncesini bilemiyorum. Babamın Beşiktaş aşkı, çocukluğunda çok şeyi göze aldırmış. Böyle bir Beşiktaşlı babadan dolayı bütün ailemiz annem, ben, abim, kız kardeşim hepimiz Beşiktaşlıyız. Abimin adı Ahmet, babam “Beşiktaş’ta Ahmet olmasaydı, babamın ismi olmasına rağmen, Ahmet koymazdım” diyor. Benim adım ise tamamen Vedat Okyar’dan geliyor. İlginç bir hikayesi var, 7 kasım 1968 doğumluyum. Ailenin ikinci oğlu olarak doğuyorum. Büyükler benim ismim için bir çok öneride bulunuyor. Ahmet’e kafiyeli bir isim düşünülüyor. Babam, Vedat olacak diyor. Ailede bir başka Vedat yok. O hafta Ankara’da Hacettepe Beşiktaş maçı var. Babam diyor ki, golü kim atarsa onun ismini koyacağım. Maçı, 1-0 Beşiktaş alıyor. Ve golü de penaltıdan, Vedat Okyar atıyor. İsmimden dolayı çok mutluyum”
Beşiktaşlılığı nasıl tanımlarsınız?
“Beşiktaş, Türkiye’nin sembol takımı, ambleminden armasına kadar… Her taraftar kendi takımını çok sever. Ama bu başka. Beşiktaş semtine de özel bir sevgim var o yüzden hep buraya yakın yerlerde ikamet etmeye çalışıyorum. Beşiktaş takımı noktasında gayet, Subjektifim, tarafım çünkü Beşiktaş’ın her şeyini seviyorum. Beşiktaş, bir mazlumiyet ve efendilik barındırıyor. Beşiktaş’la ilgili yapılmış çok beğendiğim bir tanım var, efendilik ve emek; siyah ve beyaz”
Beşiktaş’ın futbolunu ve futbolcularını nasıl buluyorsunuz?
“Futbol genel olarak artık, 20 yıl önceki futboldan daha güzel oynanıyor. Bu çok açık. Beşiktaş’ta ise durum daha da parlak. Örneğin geçtiğimiz sene Yıldızlar’da, Gençler’de, PAF’ta bizim tam 5 şampiyonluğumuz oldu. Şu sıralarda, farklı olarak Basketbolda da iyi gidiyoruz. Bu başarı demektir. Futbol rakamlara matematiğe çevrilebilir. Oradaki heyecan, bilimsel bir heyecan aslında. Kimse ona bilimsel derinliğe gitmiyor. Bu işin, milimetrik hesaplamaları, açıları var. bu açıdan bakınca, Sergen’i çok beğeniyorum, ulaşılamayan açılara vurabildiği için. Sergen tam bir gerçek Türkiye starı. Gayet, dürüst bir adam, bu çok koşan bir star olmaktan daha önemli. İlhan Mansız ise şeklen ve kabiliyetiyle tam bir star. Öfkeleniyor ama en çok zararını da kendisi çekiyor. Hırçınlığı da açıkçası onu tamamlıyor. Pascal Nouma da öyle idi Neticede, o bir futbolcu. Bu çok akılla, mantıkla olabilecek bir durum değil. Çünkü orası, bir labarotuvar değil. Ayrıca, şu an Ronaldo’yu çok beğeniyorum. Aynı şekilde Zago’yu da. Uyumlu bir ikili. Ronaldo bir şirketin genel müdürü, Zago da o şirketin tahsilata gönderilen ve almadan gelmeyen adamı gibi. Yırtıcı bir adam. Zago’nun hücum yaptığı maçlarda Beşiktaş kolay pozisyon buluyor. Bunlar gol atmayı seven adamlar. Ben böyle defansı seviyorum”
Mizah yazarı olmaya nasıl karar verdiniz?
“Ben çok fazla okuyan birisiydim ve mizah dergilerine düşkünlüğüm vardı. Okuya okuya mizah öğrendim diyebilirim. Daha sonra ben de bir şeyler yazmaya başladım. Lise 2 ve son sınıfta düzenli yazılar yazmaya başladım. Dergilere yolladım ve yayınlandı. Gırgır’da yazılarım yayınlanmaya başladı, amatör olarak telif ödüyorlardı bana. Sonra bütün yazılarımı toplayıp gittim, aynı gün işe başladım orada. Mizah yazarı olarak çocukluğumda Aziz Nesin’i çok okumuştum. O, çok önemli bir mizahçıdır. Bugün mizah yazarı olarak beğendiğim isimler, Atilla Atalay, Ferhan Şensoy… Leman Dergisi’nin yanında, televizyona da bir çok iş yaptım. Özellikle Talk Show’larda yazarlık şeklinde. Okan Bayülgen ve Beyaz’ın programlarında. Ayrıca, Ata Demirer , Meltem Cumbul, Zeki Alasya ve Metin Akpınar ile çalıştım.
Mizah yazarı olmak isteyenlere ne gibi önerileriniz olur?
“Mizah yazarı olmayı kafaya koyan zaten yapar. Sen kapıları zorlayacaksın, kapı kapansa da kırıp bir anlamda içeri gireceksin. Avukat olmanın doktor olmanın teknik şartları belli ancak mizah için bir şey diyemiyorum, çünkü bunun bir okulu yok”
Futbola olan bu ilgiyi abartılı buluyor musunuz?
Her abartılan şey, bir başka boşluğu doldurur. Şu an futbolla ilgilenildiği gibi opera ile ilgilenilse ortada ters bir durum olmaz mıydı? Asıl tuhaf olan, Türkiye şartlarında saçma olan o olurdu. Bu koşullarda olsa tuhaf. umudumu hiç bir zaman kaybetmedim. o da olabilir, onun eğitimini alıp o görgüyle yaşayıp o ilgi süpriz olmaz. Öyle bir alt yapı hazırlamadan… Futbol, niye herkesi çekiyor çünkü içinde hayatı da barındırıyor. Ayakla yön verdiğin için oradaki top denen o nesneye, ayakla bir şeye yön vermek çok zordur. Basketbol, voleybol, hentbol vs. hepsi bunların insan eli çok maharetlidir ayağı o kadar değildir. Oynamak için top yeterlidir her an her yerde oynanabilir. Futbola duyulan ilgi bana saçma gelmiyor. beni futbolla ilgili üzen şey şiddet. Artık bir iş alanı bir sektör. İnsanların kendiliklerinden bağlandıkları bir durum. Bu tutku ile ilgili.
Futbol ve kimlik
Kişi başka her hangi bir aidiyet taşımadığı için bu onlar için bir hayat biçimi haline dönüyor. Ben de beşiktaşlıyım ama tek kimliğim bu olamaz. tek kimliğim bu olduğunda boğulma yaşarım. Hiç bir insan tek bir kimlikle yaşayamaz. Sadece mizah yazarı olarak yaşarsam ölürüm, hiç ciddi bir şey konuşamam. Bu boyutlu ve renkli olması gerekiyor ki, onu da bir eğlence olarak algılayabilelim. Taraftarlık meslek olamaz. sadece bir takım tutarak yaşanmaz. Türkiye’de futbolu nasıl biz başlattık fair play da bizimle başlasın istiyorum. Tiyatroya gelir gibi insanlar inönü stadına gelecekler bu olacak.
Ne gibi çalışmalarınız oldu?
Televizyona çok işler yaptım, tv yazarlığı yaptım ama sinemada uzun metrajlı bir film senaryosu yazmadım. Ancak sinema sektörüne girmek istiyorum. Ben genelde fırsatım oldu. Tıpatıplar adında bir dönemin kuklarını yazdım. Bu sene ilk oyunumu yazdım. Uygur Kardeşler oynayacaklar. Sinan Çetin ile yapmayı düşündüğüm bir film var. Bir de Beşiktaşlı bir kadro, Press Bey’i yazıyoruz, Erdal Benlioğlu ve Latif Demirci ile beraber.

bırak pardesün buruşuk kalsın luçe
bırak konuşsunlar
onlar zaten hep konuşurlar
bırak saldırsınlar luçe
sen akıllı savunma nedir, iyi bilirsin

bırak pardesün buruşuk kalsın luçe
sen onu örtecek
terli bir sırt bulursun

SAYFA 5

Ödüller sahiplerini buluyor

Gazete BEŞİKTAŞ tarafından düzenlenen kompozisyon yarışmasında dereceye girenlere ödüllerinin yeni yılın ilk haftası içinde verileceği açıklandı.
Ödüle layık görülen öğrenciler şöyle açıklanmıştı: İlköğretim düzeyinde “80.yılında Cumhuriyet ve Atatürk” eseri ile İstek Özel Atanur Oğuz İlköğretim Okulundan Simge SAYDAM İlköğretim birincilik ödülü, “Şimdi Cumhuriyet Zamanı” eseri ile ikincilik ödülü yine aynı okuldan G. Elenur IŞIK, “Cumhuriyet Ağacı” eseri ile üçüncülük ödülüne ise Gaziosmanpaşa İlköğretim okulundan Ayşe Ebrar KILIÇ layık görüldü. Lise düzeyinde “Kaç On Yıl eseri” ile İstek Özel Atanur Oğuz Lisesinden Simge ATAKKAAN birinciliğe, “Bir Kurtuluş Hikayesi” eseri ile Deren ONURSAL ikinciliğe layık görüldü. Dereceye girenler 19 Aralık’ta Akatlar Kültür Merkezi’nde ücretsiz oyun seyredecekler.

SAYFA 6

Vitrinler kışa hazır

Metrocity fırsatı
Metrocity Alışveriş Merkezi, yeni yılı kendine özgü atmosferiyle, yeni yıl sürprizleri ile karşılıyor. Yeni yıl, yeni umutlar ve yeni bir başlangıç ifadesiyle yola çıkan Metrocity, 2004’e merhaba diyen farklı dekorasyonu, birbirinden farklı bir çok aktiviteyi barındıran eğlenceleri, çocuklara özel tasarlanmış şenlikleri ile farklı bir çizgiye sahip. Özel Mağaza İndirim Kampanyaları: Flo mağazalarında 15 Aralık 2003 – 01 Ocak 2004 tarihleri arasında turucu etikteli ürünlerde nakit veya kredi kartı ile yapılan ödemelerde yüzde 25 indirim. Ayrıca taksit kartlarla yapılan ödemelerde de yüzde 15 indirim imkanından yararlanılabilir. Kuz Optik ve Saat Mağazasında, bu yıl sonuna kadar alınacak tüm ürünlerde 10 taksit imkanını bulabilirsiniz. Sony Mağazasının Aralık 2003 ayı süresince peşin fiyatına 6 taksit imkanı sunuyor. Ağzının tadını bilenler için ise, bir çok indirim ve promosyonlar söz konusu. Yılbaşına özel GİMM CAFE&MADO ziyaretçilere masada oturması koşuluyla 27-31 Aralık 2003 tarihleri arasında yüzde 10 indirim imkanı sunuyor. Ve bunun gibi bir çok indirim ve promosyonlar sizi bekliyor…

Daniel Hechter
Gömlek 82 milyon
Network
Çizgili Kravat 75 milyon
Damat-Tween
Süeter 74 milyon
Koton
Pantolon 50 milyon
Armani
Ceket 1 milyar 745 milyon
Beymen
Kaşkol 145 milyon
Dolce Vita
Christian Dior standlarından 6-12 Aralık tarihleri arasında yapacağınız kofra hariç, ikisi parfüm veya cilt bakım kremi olmak üzere 3 ürün alışverişinize özel armağanlar. Örneğin, Dolce Vita’yı yılbaşı hediyesi olarak parfüm seçeneğini düşünenlere özel. Dolce Vita’nin 50 ml’lik şişesi vücut losyonu ve çantasıyla birlikte 133 milyon lira. Bu yılbaşı paketi çok uygun bir fiyatta.
Louis Vuitton
Louis Vuitton’dan farklı bir çanta modeli. Tam adı “siyah multocolor mini HL çanta” daha doğrusu bu çanta modeli çini klasik bir LV de diyebiliriz. Fiyatı ise 325 euro.
Derimod
Derimod, 42 beden ve üstü kadınlar için yeni bir koleksiyon hazırladı. Derimod 42 Plus adındaki koleksiyonda hafif bele oturan blazer ceketler, üzerinde çok fazla aksesuar olamayan modeller yer alıyor. bu koleksiyonu Derimod’un tüm mağazalarında bulabilirsiniz.
Jumbo
Aralık ayı boyunca aldığınız tüm Jumbo ürünleri, Worldcard’la birlikte peşin fiyatına 10 taksitle. Ayrıca, 89 parçalık çatal kaşık bıçak seti alan herkese, 14 ek parça ve özel deri kutusu da hediye.
Divan Pub
Divan Pub bir kampanya başlattı. Bir çocuğa hediye etmek istediğiniz bir şeyi Divan Pub’lara kurulan Yılbaşı Yardım Ağaçlarının altına bırakıyorsunuz, onlar Küçükyalı Çocuk yuvası ve Behçelievler çocuk yuvasındaki yardıma muhtaç çocuklara veriliyor. 31 Aralık’a kadar süre var.

Karsu Tekstil boş durmuyor

Karsu Tekstil Sanat Galerisi’nin “Osman Kehri Suluboya Sergisi” sanatseverlerle buluşuyor. Karsu Tekstil, 1997 – 2002 sergi sezonunda çeşitli eserlere ev sahipliği yaptığı sanatçı Osman Kehri’yi yeni çalışmalarıyla 3-26 Aralık 2003 tarihleri arasında Karsu Tekstil Sanat Galerisi’nde tekrar ağırlıyor. Osman Kehri, resimlerinde, çevremizdeki görselliklere çocukluğunun İstanbul’undan tatlar ekleyerek sunuyor. Şehrin canlı karakteri, ritmi, ışığıyla benzeştiğine ve üslup yönünden uygun düştüğüne inanıyor.
Kalite çalışması
Öte yandan Karsu Tekstil, mart 2003 tarihinden beri sürdürdüğü ISO 9001: 2000 Kalite Yönetim Sistemine geçiş çalışmalarını başarıyla tamamladı. Doğal kökenli Modal, Lyocell, Viskon gibi geliştirilmiş selüloz elyaf ve pamuk karışımı iplik üretimiyle tanınan Karsu Tekstil, Kayseri Fabrikası ve İstanbul Merkez Ofisi’nde gerçekleştirilen denetim çalışmaları sonrasında, Kalite Yönetim Sistemi’nin yenilenen ISO 9001:2000 Standardına uyğunluğu BVQI (Bureau Veritas Quality International) Belgelendirme Hizmetleri Ltd. Şti. tarafından belgelendirilmiş ve ANSI- RAB (ABD), UKAS (İngiltere) VE SINCERT akreditasyon kuruluşlarınca da onaylanmıştır.

OTOMOBİL

En güçlü MG yola çıktı

MG Sport&Racing’in hazırladığı Wpower SV, yüksek performanslı otomobillere rakip olarak artık yollarda görülmeye başlandı. 320 HP’lik 4.6 litre V8 alüminyum motora sahip olan araç, 0’dan 100 km/s hıza 5.5 saniye civarında çıkıyor ve 265 km/s’lik maksimum hız sunuyor. Aracın satış fiyatının 75 bin İngiliz Sterlini olduğu açıklandı. Önümüzdeki yıl otomatik şanzımanlı ve daha güçlü SV-R versiyonları da hazırlanacak.
Ayrıca isteğe bağlı olarak MG ZT-T Bonneville’in 765 HP’lik motoru da özel sparişle araca yerleştirilebilecek ve böylece 320 km/S’nin üstündeki hızlara çıkılabilecek.

SAYFA 7

SİNEMALAR

Karanlık Sular (Dark Water)

Yönetmen: Hideo Nakata Senaryo: Yoshiro Nakamura Oyuncular: Hitomi Kuroki, Rio Kanno, Mirei Oguchi Yapımcı: Taka Ischie Görüntü Yönetmeni: Junichiro Hayashi Müzik: Kenji Kawa Kurgu: Nobuyuki Takahashi Süre: 101′ Orijinal Dil: Japonca Yapım: 2002, Japonya
Son yıllarda yükselişe geçen trendler arasında en dikkat çekici olanı hiç kuşkusuz bütün dünyayı etkisi altına alan Japon Korku Sineması. Bu türün bütün dünyada kabul görmesinde belki de en büyük payı olan Hideo Nakata’nın “KARANLIK SULAR” adlı filmi 5 Aralık’ta seyircisiyle buluşuyor.
“Ring / Halka” filmiyle korku sinemasının kurallarını yeniden yazan ve bu türün piri olduğunu herkese ispatlayan Nakata, uluslararası festivallerde birçok ödül almış filmi “Karanlık Sular”da da benzer formülleri uygulayıp, mide bulandırıcı görsel efektlere başvurmaksızın hedefi yine onikiden vuruyor.
Beş yaşındaki kızının velayetini almak için mücadele veren Yoshimi, bir yandan iş ararken, yeni bir başlangıç yapmak üzere, izbe ve karanlık bir apartman dairesine yerleşir. Anne ve kız, bir süre sonra, dairenin tavanından ve duvarlarından sızmaya başlayan çamurumsu sular ve gizemli bir şekilde ortadan kaybolan küçük bir kıza ait kırmızı bir çantanın belli belirsiz durumlarda karşılarına çıkması gibi esrarengiz durumlarla karşılaşmaya başlarlar.
Yoshimi, çaresizce bu garip durumlar ile başetmeye çalışırken, gizemli olayların altında yatan gerçekle yüzleşince, içinde bulunduğu dehşetengiz durumdan kurtulmak uğruna hayati önem taşıyan bir karar vermek zorunda kalır.
“Karanlık Sular”, tematik açıdan “The Sixth Sense”, “The Others”, “The Kingdom” gibi son dönem korku sinemasının başarılı örnekleriyle benzerlikler içerse de, zengin ayrıntıları ve tedirgin edici gözlemleriyle benzerlerinden ayrılan, yönetmenin favori temaları, yalnızlık, tecrit edilmişlik ve iletişimsizlik üzerine gizemli, karanlık bir şiir…

SAYFA 12

Teröre yenilmedi

İlki 15 Kasım’da gerçekleşen bombalı terör olaylarına rağmen İstanbul’da, Kasım ayında tüm zamanların en çok turist sayısı rekoru kırıldığı açıklandı. Turizm şirketlerinin ve otellerin rezarvasyonların iptal edildiğini duyurması üzerine böyle bir rakamın ortaya çıkması insanları hayrete düşürdü. Yapılan açıklamaya göre; İstanbul tarihindeki en iyi kasım ayı rakamı geçen yıl 214 bin 286 iken, rekor bu yılın kasım ayında 222 bin 255 turistle aşıldı. İstanbul’un bu yıl kasım ayında gelen turist sayısı açısından yüzde 4’lük bir büyümeyi yakaladığını ifade eden Turizm Bakanı Erkan Mumcu, “Bu da İstanbul’un tarihinde aldığı en iyi rakamdır” dedi. İstanbul’da yaşanan olayların hiçbir olumsuz etkisi olmadığını söyleyemediğini belirten Mumcu, bu olumsuzluklara rağmen yakalanan büyümenin Türk turizminin dinamizmini, büyüme potansiyelini gösterdiğini ifade etti. mumcu şöyle konuştu:
“Geçen ay İstanbul’da yaşanan acı olaylar turizm bağlamında tartışılır olmuştur. Burada da bir takım endişeler ifade edildi, çok yoğun iptallerden söz edildi. Bu karamsar görüşleri doğrulamayan sonuçlar çıktı. Olumsuz etkilerin abartılmasını doğru ve yararlı bulmuyorum.”

SPOR

SPOR YAZILARI

SAYFA 10

Öldük öldük dirildik

Beşiktaş’a 3 puanı yine yıldızı Sergen kazandırdı…
Tribünlere gelen 10 bine yakın taraftar, klasmanda dibe çöken Adanaspor karşısında fark bekliyordu. Devler Ligi’ndeki maçı düşünen Lucescu da Sergen, İlhan, Cordoba gibi asları kulübeye çekmiş, Ronaldo’yu maç kadrosuna dahi almamıştı. Hafta içinde tesislerde kavga eden Giunti ile Ahmet Dursun ve sakat Kaan Dobra da 18’de yoktu. Ahmed Hassan ve Sinan gibi golcüler sahadaydı…
Beşiktaş’ın “Ben bu Adana’yı çıtır çıtır yerim” düşüncesiyle sahaya çıkması, konsantrasyonunun olmaması az daha pahalıya patlıyordu. Adana, rakibinin üzerine gitmedi, ama katı defansta yapmadı. Çaktırmadan presi koyup, Kartal’a top oynatmamaya çalıştı. Beşiktaş’ta özellikle kanatlar işlemeyince, gol de ölü toplara kaldı…
Koskoca ilk yarıda 29.dakikada Sinan’ın yan direkten dönen topu dışında başka tehlike olmadı.
İkinci yarıda İlhan, Sergen gibi aslar oyuna girince Kartal kıpırdadı. 75’te Okan’ın golüyle “tam rahatladı” derken, sevinç 2 dakika sürdü. Pancu’nun hatası Ergin’in akıllı vuruşu tekrar eşitliği getirdi: 1-1. 84’te büyük usta Sergen sahneye çıktı. “en bu iki puanı uçurtmam arkadaş” dedi. Yerde yatarken golü yazdı: 2-1. Beşiktaş da 3 puanı kaptı.

SAYFA 9

GÖRMEDİKLERİNİZ-DUYMADIKLARINIZ

31 gün sonra taraftarla buluştular
İnönü Stadı’nda en son 4 Kasım Salı günü Şampiyonlar Ligi’nde Çek Cumhuriyeti’nin Sparta Prag takımıyla karşılaşaşan Beşiktaş, tam 31 gün sonra taraftarının karşısına çıktı. Kartal bu sürede Gençlerbirliği ve Fenerbahçe ile deplasmanda, Konyaspor ile cezası nedeniyle İzmir’de karşılaştı. Lazio ile de Roma’da mücadele etti
Ronaldo ilk kez kadroda yoktu
Ronaldo bu sezon ilk kez 18 kişilik maç kadrosuna alınmadı. Brezilyalı yıldız bu nedenle 78. kez lig maçında forma giyip Amokachi ile paylaştığı (77 defa) en çok forma giyen yabancı futbolcu olma rekorunu da ertelemiş oldu.
Kaan Dobra’nın sakatlığı sürüyor
Sergen, İlhan ile kaleci Cordoba yedek soyunurken, hafta içinde birbirleriyle tesislerde kavga eden Ahmet Dursun ile Giunti, Lucescu tarafından 18 kişilik maç kadrosuna alınmadı. Sakatlığı süren Kaan Dobra da yoktu.
Tribünler boştu
Lig lideri Beşiktaş ile klasmanın dibine demir atan Adanaspor arasındaki maça taraftarlar fazla ilgi göstermedi. Maçı yaklaşık 10 bine yakın sporsever izledi.
Yabancı futbolcuların bayrakları açıldı
Kapalı tribündeki Beşiktaşlı taraftarlar yabancı oyuncularının ülkelerini simgeleyen bayrakları açtılar. Cordoba için Kolombiya, Zago ve Ronaldo için Brezilya, Kaan Dobra için Polonya, Pancu için Romanya, Giunti için de İtalya bayraklarıyla tezahürat yapıldı.
Tatsız olaylar!…
Karşılaşma öncesi statta görev yapan 2 özel güvenlik görevlisinin bıçaklandığı öğrenildi. Yeni açık tribüne biletsiz girmek isteyen birkaç taraftarın, özel güvenlik görevlileriyle tartıştığı, bunun sonucunda iki güvenliğin bacaklarından hafif şekilde bıçakla yaralandığı bildirildi.
Okan
Luce’nin elini öptü
İlk golü atan Okan sevinçten koşarak hocası Lucescu’nun ellerine sarıldı. Luci, elini öpen Okan’ı, alnından öperek kutladı.
Paf takımı da
son anda
PAF maçını 3-2 Beşiktaş kazandı. Karşılaşmada 2-0 Adanaspor öndeydi. Bahçelievler Stadı’nda oynanan karşılaşmada Kartal, 2-0’dan sonra yüklenip 3 puanı almayı bildi.
MAÇTAN SONRA…
Luce:
“Stres altındaydık”
Beşiktaş Teknik Direktörü Lucescu, Sergen’i övdü, golü yedirten Pancu’yu ise “Dans ederek dripling yapınca topu kaptırdı. Yapılmaması gereken bir hareketti” diyerek eleştirdi. Lucescu, stres altında oynadıklarını, kazandıkları için mutlu olduğunu söyledi. Rumen Hoca Okan’ın da artık sahada nerede durmasını yavaş yavaş öğrendiğini sözlerine ekledi
Sinan Engin: “Kartlar es geçildi”
Menajer Sinan Engin, Adanaspor’un iyi mücadele ettiğini söyledi. Engin, “Haklı bir galibiyet aldık. İlhan ve Sergen oyuna girince kazandık. Kartlar es geçiliyor. Biz efendiliğimizi koruyan bir camiayız. Ancak sabır da bir yere kadar”şeklinde konuştu.
Sergen: “Gol biraz şansa oldu”
3 puanı getiren golün sahibi olan Sergen, “Gol biraz şansa oldu. Artık kolay maç yok. Fazla maç oynayınca tempomuzu kaybediyoruz. Devler Ligi öncesi yaptığımız maçlarda hep puan veriyoruz. Kazanmamız çok iyi oldu” dedi.

Maçın iyisi Sergen, maçın kötüsü A.Hassan

Beşiktaş maçında ikinci yarıda giren Sergen golü atınca yine en çok konuşulan futbolcu oldu. Usta yine yapacağını yaptı ve oturduğu yerden gol atarak maçı Kartal’ın lehine çevirmesini bildi. Maçtan sonra görüş-tüğümüz spor yazarları ve konunun uzmanları maçın en iyisi hakkında tek bir isim üzerinde birleşiyorlardı. O da; Sergen’di…
Gerçektende Sergen maça girdikten sonra oyunun seyri değişti.
Spor yazarları ve Beşiktaş’ı en iyi bilen isimler bir konuda daha birleştiler. O da Ahmet Hassan…
İlk 11 şansı bulamadığından yakınan Ahmed Hassan istenileni veremedi ve maçta performansı en kötü futbolcu olarak göze battı.

SAYFA 8

Kızlar yüzümüzü güldürdü

CEYHAN
BELEDİYESİ: 62
BEŞİKTAŞ: 66
SALON: Ceyhan
1. PERİYOT: 19-14
DEVRE: 35-35
3. PERİYOT: 48-49
HAKEMLER:
Özgür Nalbant xx,
Vedat Borulday xx
CEYHAN
BELEDİYESİ: Tülay x, Seval xx (2), Fadime xx (5), Filiz xxx (9), Didem xxx (20), Burcu x, Ivoviç xxx (20), Bozeman xxx (6)
BEŞİKTAŞ: Esra xxx (24), Elhan xxx (12), Ceyda x, Derya xx (2), Bengü xxx(14), Yasemin xxx (14)
Bayanlar 1. Basketbol Ligi’nde Beşiktaş, Ceyhan Belediye’yi deplasmanda yenmeyi başardıb Siyah-Beyazlılar’da 24 sayı atan Esra salonun yıldızıydı. Esra’ya Bengü, Yasemin ve Elhan da ayak uydurunca Kartal maçı koparmayı başardı.

ERKEK HENTBOL

BEŞİKTAŞ: 24
ÇANKAYA BELEDİYESİ: 27
Erkekler Hentbol Süper Ligi’nde Çankaya Belediyesi, deplasmanda Beşiktaş’ı 27-24 yendi. BJK Süleyman Seba Spor Salonu’nda yapılan maçın ilk yarısını da konuk ekip 13-10 önde tamamladı.

BAYAN VOLEYBOL

BEŞİKTAŞ: 1 – YEŞİLYURT: 3
SALON: Burhan Felek
HAKEMLER: Çetin Akbulut xxx, Temel Öneri xxx
BEŞİKTAŞ: Deniz xx, Julia x, Arzu xxx, Dos Santos xx, Duygu xx, Elisangela xx (Nihan xx, Hatice x, Emel xx, Melek x)
YEŞİLYURT: Nisa xx, Esra xx, Irina xx, Elena xx, Pelin xxx, Tülin xx (Elçin x, Özge xxx, Ayça xx, Aslıhan xx, Gülbahar x)
SETLER: 23-25, 25-19, 29-31, 20-25
SÜRE: 90 Dakika (22, 20, 27, 21)
Beşiktaş, Bayanlar 1. Voleybol Ligi’nde ilk yenilgiyi Yeşilyurt karşısında aldı. Siyah-Beyazlılar 1-0 yenik duruma düştükleri maçı 1-1’e getirmelerine ve üçüncü sette de güçlü rakiplerini zorlamalarına rağmen karşılaşmayı 3-1 kaybetti.

Türkiye Süper Ligi Diğer Maçlar

Fener çok sevindi

Şimdi maçın skoruna bakıp, Fenerbahçe ne kadar mükemmel oynamış diyeceksiniz.. Ama kazın ayağı öyle değil… Skor şahane ama futbolu araki bulasın…
Fener 42’de Hooijdonk’un kafa golüyle öne geçip rahatlıyor. Ama aynı Hooijdonk 60’ta kendi kalesinden golü çıkarmaya çalışırken, şanssızlık eseri top Yusuf’un sırtına çarpıp Ankaragücü golü olarak Fener ağlarına takılıyor: 1-1. 63’te yine Hollandalı yıldız, serbest vuruştan hem de 35 metreden kaleci Oğuzhan’ı avlıyor, Fener de 2-1 öne geçiyor. İşte bu dakikaya kadar Fener’de göze batan hem ileri hem geri çalışan tek futbolcu var o da Hooijdonk.. Golleri de atan o.. Ötekiler mücadele ediyor ama, tek bir organizasyon, tek bir tehlikeli atak yok. Goller de ölü toplardan.. İşte 2-1’den sonra Fener biraz kıpırdıyor, Ümit Özat 69’da skoru 3-1, 86’da da Selçuk 4-1 yapıyor. Dün akşamki futbolsuz, skoru mükemmel maçın özeti bu kadar…

Cimbom havlu attı

Juventus Fatihi Galatasaray da İstanbulspor’dan payına düşeni aldı: 3-1. Organize oynayan Sarı-Siyahlılar karşısında etkisiz kalan Cim-Bom bu yenilgiyle zirve yarışında ağır bir yara aldı ve lider Beşiktaş’ın 9 puan gerisinde kaldı. Böylece Sarı-Kırmızılılar üst üste üçüncü haftada da galibiyetle tanışamadı. 12.dakikada savunmanın arkasına atılan uzun topla buluşan Balili, İstanbulspor’u 1-0 öne geçirdi. 68.dakikada ataktayken, Ergün’ün kötü ortası nedeniyle Boğa lenihe kontraatağa dönüşen hücumda Balili, ceza sahası dışına çıkan Monragon’u avladı. 70’te Hakan Şükür kafayla farkı bire indirip Galatasaray’ı umutlandırdı. Ancak İstanbulspor’un oyunu karşısında tel tel dökülen Cim-Bom 86.dakikada Bushi’nin golüyle şok oldu: 3-1.

TOPLU SONUÇLAR: Beşiktaş-Adanaspor: 2-1, Samsunspor-Akçaabat Sebatspor: 1-1, İstanbulspor-Galatasaray:3-1, Diyarbakırspor-Elazığspor: 2-0, Trabzonspor-Gaziantepspor: 3-0, Çaykur Rizespor-Bursaspor: 1-0, Malatyaspor-Gençlerbirliği: 1-1, Denizlispor-Konyaspor: 3-2, Ankaragücü-Fenerbahçe: 1-4
GOL KRALLIĞI: 11 GOL: Van Hooijdonk (F.Bahçe), Serkan Aykut (Samsun); 10 GOL: Tuncay (F.Bahçe); 8 GOL: İlhan, Ahmed Hassan (Beşiktaş), Youla (G.Birliği), Lazarov (G.Antep), Zafer Biryol (Konya)
16. HAFTANIN PROGRAMI: 13 Aralık Cumartesi: Gaziantepspor-Elazığspor, Gençlerbirliği-İstanbulspor, Akçaabat Sebatspor-Beşiktaş, Fenerbahçe-Denizlispor, 14 Aralık Pazar: Adanaspor-Ankaragücü, Bursaspor-Diyarbakırspor, Çaykur Rizespor-Samsunspor, Konyaspor-Malatyaspor, Galatasaray-Trabzonspor.